Parkinson hastalığı (PH) beynin bir bölgesini etkileyen kronik bir hastalıktır. PH kasların koordinasyonunu sağlayan beyin bölgesinin hastalığıdır.
Parkinson hastalığı genellikle elli yaş üzerinde görülür. Yaş arttıkça görülme sıklığı artar. Altmışlı yaşlarındaki her bin kişiden beşinde görülürken, seksenli yaşlarındaki her bin kişiden kırkında bu hastalık saptanabilir. Kadın ve erkekleri eşit oranda etkilemekle birlikte erkeklerde görülme sıklığı biraz daha fazladır. Nadiren elli yaş altındaki kişilerde gözlenebilir. Parkinson Hastalığı genellikle genetik geçişli değildir, herkesi etkileyebilir. Ancak elli yaşından önce bu hastalığın ortaya çıktığı kişilerin küçük bir kısmında genetik faktörler önemli olabilir.
PH’nın kesin nedeni bilinmemektedir. Zaman içinde bu hastaların beyinlerinde dopamin üreten hücreler ölür.
PH’da hareketlerde yavaşlama, kaslarda sertlik ve gerginlik, kolların yürürken görülen serbest hareketlerinde azalma ve titreme görülür. Bu yakınmalar zaman içinde yavaş olarak artar. Yakınmaların artışı bir çok hastalıkta olduğu gibi kişiden kişiye değişir. Günlük yaşamını etkileyecek düzeyde kötüleşme uzun yıllar sürebilir. Hastalığı başlangıç döneminde vücudun bir yarısı daha belirgin olarak etkilenmiştir.
Günümüzde tedavi amacı ile bir çok seçenek vardır. İlk dönemlerde kullanılacak ilaç hastanın klinik özelliklerine bağlı olarak tespit edilir. Hastalığın ilerlemesi durumunda bir kaç ilaç tedavi amacı ile birarada kullanılabilir (levo-dopa ,dopamin benzeri ilaçlar, MAO-B inhibitörleri vs.). Ayrıca bu konuda deneyimli hemşireler, fizyoterapistler, uğraşı tedavisi uygulayıcıları, konuşma terapistleri, diyetisyenler ve psikologlar tedavi sürecine katkı sağlarlar.Tedaviye dirençli tremor veya kasılmalar varsa derin beyin uyarımı adı altında anılan pil ile periyodik uyarım sağlanarak veya cerrahi tedavisi söz konusu olabilir. Tedavide kullanılan ilaçların ciddi yan etkileri olabilir. İstemsiz kasılmalar (diskinezi) gelişebilir ve tedavisi oldukça zordur. İstenmeyen önemli yanetkilerden biri de kontrolsüz kumar oynama isteğidir ki, tedavinin kesilmesini dahi gerektirebilir.
Bu hastalar günlük aktivitelerini sürdürmelidir. Başka hastalık nedeniyle kullanmakta oldukları ilaçların tedavi sürecini etkileyebileceğini bilmelidirler. Kabızlık ilaç etkinliğini azaltan önemli bir sorundur. Tedavi protokolüne uyum konusunda dikkat edilmelidir. Depresyon hastalığın seyrini kötüleştirir. Bu hastalar günlük hayatlarının sürdürdükleri ortamlarda bazı yardımcı cihazlara ihtiyaç duyabilirler. Tedavi edilmediği takdirde, zamanla klinik tabloya demans (bunama) eklenebilir ve kısa sürede tek başına yaşayamaz hale gelebilirler. Nöroloji doktorunuz size gerekli önerilerde bulunacaktır.
Yorumlar
Kalan Karakter: