Antalya’yı seven ve burada yaşayan kaç tane sanatçımız var ki zaten?
Kaleiçi’nde oturan bir ünlümüz var ki; onu tüm Türkiye çok iyi tanıyor ve seviyor.
Atölyemin olduğu sokakta bir ara devamlı ikamet etmiş. Onu orda görenler; olmadığı zaman bile oradan geçerken;
“İşte burası Tarık Tarcan’ın evi” diyerek o sokaktaki evlerden birini rastgele göstermektedirler.
BEN DE TANIŞTIM
Üçkapılar’daki atölyemden Hıdırlık Sokağa taşındığımda; devamlı oradan gelip geçen Tarık Tarcan’la ben de tanıştım.
Sanata da ilgili olduğundan atölyeme zaman zaman uğrar ve sohbet ederiz.
Bir gün kendisinin fotoğrafını çekmek istediğimde; bu konuda teknik bilgiler vererek beni aydınlattı.
Karizmatik kişiliğinin yanında çok da mütevazi ve kibar olan bu artistimizin ben de rastladığım her yerde fotoğrafını çekmeye başladım.
BİRGÜN
Işıklar Caddesi üzerindeki bir pastanede rastladım. Elinde kahve fincanı hesap ödüyordu. Tam fotoğrafını çekerken; kasadaki bayan;
“Hayırr! Burada fotoğraf çekmek yasak!” diye üzerime gelince;
“Çeksin! O arkadaş bir gazeteci” diyerek bayanı susturmuştu.
ÜNLÜ BİRİSİNE BENZİYOR
Mimarlık okuyan dört beş hanım kız atölyemi geziyorlardı. Ben de dışarıda sandalyede oturuyordum.
Tarık Tarcan bana doğru geldi ve
“Bana fotoğraf makinenizi verir misiniz?” dedi.
Ve sokağın ortasında durmamı söyledikten sonra başladı benim fotoğrafımı çekmeye.
“Sen bugün bir Romalıya benziyorsun” diyordu; benim beyaz dağınık saçlarım ve sakalıma bakarak.
O sırada atölyemdeki mimar hanım kızlar dışarı çıktılar. Ben de rica ettim:
“Beyefendi benim fotoğrafımı çekerken siz de beni çeker misiniz?” diye.
Cep telefonuyla onlar da bizim fotoğrafımız çekerken içlerinden birisi, fısıltılı bir şekilde;
“Sanki ünlü birisine benziyor” diye söyledi.
O sırada Tarık Tarcan da fotoğraf çekimini bitirdi ve eliyle “Hoşça kal” işareti yaptı.
Onu tanır gibi olan;
“Siz ünlü biri misiniz?” diye sordu.
Tarık Tarcan:
“Hayır, ünsüzüm!” diyerek esprili bir cevap vererek yoluna devam etti.
TARIK TARCAN
GERÇEKTEN ÜNSÜZ MÜ?
Elbette hayır. Onu Antalya’da çok az görmelerine rağmen hayranları hep onun ismini anmaktadırlar.
O GERÇEK BİR ÜNLÜ SİNEMA SANATÇISIDIR.
Ama o Antalya’da “Sinema Festivalleri”nin bilmem kaçıncısının kutlamaları yapılmasına rağmen; her nedense hiç hatırlanmamış (!) ve hiçbir davete de çağrılmamıştır!
Bence böyle kıymetli bir sinema sanatçısına böyle davranılmamalıdır.
Film Festivalinden sorumlu olanlar bu hatalarını düzeltip; Antalya’yı çok seven ve burada yaşayan sanatçımızla işbirliği yapmalıdırlar.
BENCE
İnanın bu konuda bana kendisi herhangi bir yorumda bulunmadı. Sadece zaten çok kısa olan sohbetlerimizde; benim ona sorduğum sorularla verdiği cevaplardan böyle bir düşünce oluştu bence.
DÜN
Yine bir portre fotoğrafımı üşenmeden çekti ki; ondaki bu sanatsal güzelliğe valla hayran oldum.
…
Güzel Antalya’mızı; tarihi ve doğal güzelliklerinin yanında; kültürel değerlerle de tanıtmak zorundayız.
Bu değerler bizi maddi ve manevi olarak zenginleştirecektir.
Buna inanınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: