Kaleiçi altyapı çalışmalarını başlatan ve bambaşka bir Kaleiçi’nin oluşmasına neden olan; başından sonuna kadar tüm çalışmaları sık sık ve yalnız başına kontrol eden Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in bu gayretlerini tüm Kaleiçi esnafı ve yaşayanları kadar ben de yakından izledim.
Altyapı çalışmaları sırasında; bizler çalışmalardan dolayı maddi ve manevi çok çok eziyetler çektik. Ama biliyorduk ki sonuç çok daha güzel olacaktı.
Yine bir gün tek başına çalışmaları yerinde görmeye gelen Menderes Türel’den bir “imza” rica ettim.
Gülümseyerek benden uzattığım kalemi aldı:
“Nereye imza atacağım?”
Ben de yeni döşenmiş olan yol taşlarından birisini gösterip:
“İşte buraya!” dediğim de şaşırıp yüzüme bakakaldı!
“Beyefendi siz bu işi başlattınız ve bitirdiniz. Bu imza sizin bu başarınızın bir işareti olacaktır!” dedim.
Kırmadı ve o taşa imzasını attı.
…
Yıllar geçti; Kandiller Sokak’taki bu imzalı taşa zaman zaman gider bakar ve fotoğrafını çekerim.
Yaptığı diğer çalışmalar kadar Kaleiçi’nde de kalıcı bir eser bırakan Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in kulaklarını çınlatırım.
…
KALEİÇİ ESNAFI
İTFAİYECİ Mİ OLDU?
Yaklaşık 20 yıldır günlerim Kaleiçi’nde geçti ve geçiyor da!
Gözlemlerimin belgesel olmasını isterim. Tanık olduğum Kaleiçi olayları kadar; yaşamın her türlüsünü üşenmeden fotoğraflamaya çalışırım.
KALEİÇİ İTFAİYESİ
Eski yıllarda; tinercilerin Kaleiçi’ni mekân tuttukları günlerde sık sık yangınlar çıkardı.
Sahipsiz konakların bahçelerinden giren tinerciler; sığındıkları odalarda soğuk gecelerde ateşler yakarlardı.
Bazen gece ve bazen de gündüz itfaiye sirenleri çınlatırdı Kaleiçi sokaklarını.
Çok büyük yangınlar yaşadı Kaleiçi.
Eski araçları daha geniş ve hantaldı. Su tankerleri bile köşeleri dönemezdi. Ama kahraman, genç itfaiyeciler bu araçların giremedikleri sokaklara derhal hortumdan hortuma eklemeler yapar; yine de geç kalmadan yangına müdahale ederlerdi.
Sonra, yukarıda anlattığım gibi Büyükşehir Başkanı Menderes Türel; elektrik, su, telefon hatlarına ek olarak bu itfaiye yangın boruları ve çıkış yerlerini belli bir planla yaptırdı.
Konulan vanalar ve hidrantlar; itfaiyecinin artık hortum eklemesine gerek kalmayacak şekilde ölçülerek yapıldı.
O zaman ki itfaiye çavuşu Hakan Zor bu konuda da çok emekler verdi.
ŞİMDİ?
Bin bir emeklerle konulan ve Kaleiçi’nde çıkacak bir yangına; büyük itfaiye araçları gelmeden müdahale etmeyi sağlayacak bu “yangın muslukları” kendini bilmez birkaç esnafın elinde oyuncak olmuş!
Duyduğumuza göre; hortumu eline alan esnaf bahçe sular gibi dükkânının içini, dışını yıkadığı yetmiyormuş gibi bir de sokağı ve ağaçları da suluyorlarmış!
Ben de bahçıvanların zaman zaman bu hortumlarla çiçekleri suladıklarını gördüm. Bilmiyorum belki aralarında bir anlaşma da olabilir!
Ben ne zaman Kaleiçi sokaklarında farklı yürüyüşler yapsam bu kapakların açılmış, hortumlarının saçılmış olduklarına rastlıyorum.
Hatta bir tanesinin üst kapağı da yoktu!
NE YAPMALI
BUGÜN Dönerciler Çarşı çıkışında akşam karanlığında oynar başlı kameranın beni izlediğini hissettim. Ben durdum, o da durdu! Ben yürüdüm o da beni takip etti.
“İyi! Çok güzel! Kör Kameraların gözü açılmış!” dedim kendi kendime ve güldüm.
…
Beni “izlemeye” başlayan bu kameralar; neden Kaleiçi’nde bu yangın hortumlarını alıp kullananları ve öylece bırakanları ilgili yerlere haber vermez ki?
Turistleri rahatsız eden insanlarla doldu sokaklar!
Hiç mi görmezler de gece karanlığında beni takip eder ki!
…
Başka sorumlu kimler var ise lütfen bu vurdum duymazlığa bir son versinler.
Yorumlar
Kalan Karakter: