Bazılarına göre Kaleiçi çok çok güzel.
Bana göre daha o güzelliği yakalayamadı! Çook eksikleri var.
Antalya’da yaşayanlar; dünkü Kaleiçi’ni ve bugünkü Kaleiçi’ni de çok iyi bilirler.
Bilirler de bu da bilenlerin bildikleri Kaleiçi’ne ne sıklıkla ve ne amaçla geldiklerine bağlıdır.
Ben yıllardır gözlemliyorum; Antalyalıyım diyen de, taşradan gelenler de; “karınca yolu” gibi hep aynı yoldan gelip gidiyorlar.
Hiç ara sokakları merak edip de gezene rastlamadım desem yalan olmaz!
İKİNCİSİ de; ne milletvekilleri, ne belediye başkanları, ne turizmciler, ne Bakanlık veya başka birimlerden gezenler de bir fark olmaz!
NEDEN?
Çünkü eğer onlarda “karınca” gibi hep aynı yolu izlemeseler; diğer sokaklarda olanları da görebileceklerdi!
Yıllar öncesi yanan, yıkılan yerlerin konakların “restore” edilmediklerini; içlerinin, dışlarının adeta birer çöplüğe döndüklerini benim gibi onlar da fark edebileceklerdi.
SORUMLULUK YOK Kİ!
Yukarıda saydığım kişiler de eğer bir “sorumluluk” duygusu olsaydı; KALEİÇİ yıllardır çöplük olan konaklar çoktan onarılmış olacaktı!
Turistler onlardan çok geziyorlar. Ve onlar bu rezillikleri görüyorlar. Ama kimseye söyleyemiyorlar. Bu nedenle bir gelen bir daha gelmek istemiyor.
Bunu bir türlü anlamıyorlar.
İSTEMEZMİYİM!
Ben de isterim yazılarımda hep Kaleiçi güzelliklerini anlatmak. Bir “güzel” yazar gibi; yaşayanların yediklerini içtiklerini anlatarak; cilt cilt kitaplar yazmayı ben de isterdim.
Bana inanmayanlar İMARET SOKAK’taki konakların yıllardır haline bir baksınlar.
Ben bu çirkinlik var iken; sizleri kandıramam! Sizlere MASAL anlatamam anlatanların ki gibi!
TEŞEKKÜR
Bu Pazar (24 Mayıs 2015) HÜRSES Gazetesi yazarlarımızdan METİN ÖZDOĞAN bey; bendenize layık olmadığı bir övgülerde bulunmuş.
“… Güngör, Kaleiçi’ni, güzelliklerini, aynı zamanda olagelen olumsuzlukları; yılmadan, usanmadan yazıyor.”
Ben işte BUYUM!
ANTALYA’nın ve Türkiye’nin gözbebeği KALEİÇİ’ni gerçekten sevenlerin sesiyim.
Metin ÖZDOĞAN beyin yazdığı gibi; HÜRSES GAZETESİ bu konuda “öncülük” yapıyor; benim sesimi gazetelerinin sayfalarında yayınlayarak.
Maalesef; hiçbir yerel gazete KALEİÇİ konusunda aynı çabada değiller.
KALEİÇİ yazılarımla; nasıl feryatlar ettiğimi elbette bir gün “ilgilenmeyen ilgisizler” de fark edecekler belki de bir kuru teşekkür edecekler şu Ömer Güngör’e!
Ama onun istediği teşekkür değil; KALEİÇİ’ni kurtarın, güzelleştirin; daha fazla yanıp, yıkılıp çökmeden!
METİN ÖZDOĞAN; köşesinde bana yer vermekle bu yolda “yalnız” koşan biri olmadığımı anladım.
Mutlu oldum.
Teşekkür ederim.
Yorumlar
Kalan Karakter: