Antalya veya Türkiye’nin neresinde olursa olsun; orada yapılan tarihi araştırmaları, buluntuları, yapılan törenleri kıskanmaya başladım, inanın!
Neden?
Çok bilinen, çok sevilen bir Antalya Kaleiçi var ama ne fayda!
Ne tarihi ve ne de coğrafi kıymetini bilip takdir edenimiz yok.
Dünkü tarihi yapılar harabe dururken; son dönemde Kaleiçi’ni oluşturan yapıların da onlardan bir farkı yok!
Al birini vur ötekine!
Tarihi eser, tarihi yapı anlayan ve bilenler sahip çıkıyor ama anlamayanlar için bir ‘ölü’ gibiler.
“Ölse de helvasını yesek” diyorlar.
Yani “yakılsın yıkılsın, satalım parasına yeni daire alalım” ya da “otopark yapalım” zihniyetinde olanlar var.
TARİHİ ESERLER
Hangi dönemden olursa olsun; ister bir çivi, ister koca bir konak olsun bize onlara bakmak heyecan verir. Onlara bakarak “o günleri” hatırlarız!
“Kim bilir kimler yaşadı bu evlerde?” diye merakla birbirlerine soran çok bayanlar gördüm.
Netice; Kaleiçi dün yaşadı ve bugün de yaşamaya devam ediyor ama nasıl?
Öylesine!
Ne varlığı belli ne de yokluğu!
Şu anda Kaleiçi’ni gezenler burada çok az tarih görüyorlar. Karaoğlan Parkı ve Yat Limanı arasında gidip geliyorlar.
Tarihi surlar, konaklar, camiler, türbeler, çeşmeler var ama nerede bilen yok!
Sokakları ve gezilecek yerleri gösteren “you are here” yazılı hiçbir harita yok!
Çünkü yurt dışına görevli gidenler; boş gidip boş geliyorlar. Orada gördüklerinden bir “fikir” edinip de “bunu benim kentimde de uygulasalar iyi olur” demiyorlar.
Ne gezen mutlu ne de dolaşan.
…
BAKAN “GÖBEKLİ TEPE” DE
Onikibin yıllık bir tapınak bulundu Şanlıurfa’ya yakın bir yerde. Tüm dünyanın gözü şimdi orada. Ne güzel. Geçen hafta “açılış” yapıldı. Çok sevindim. Devlet protokolü de orada idi.
Kültür ve Turizm Bakan’ımız da konuştu.
O konuşurken hemen Kaleiçi geldi aklıma!
Hiçbir Bakanın veya bakmayanın Kaleiçi hakkında böyle bir konuşma yaptığına şimdiye kadar hiç şahit olmadım.
Gelmiş geçmiş tüm Bakanlar; maalesef sessizce gelir ve sessizce giderlerdi. Gazeteler bile haber yapmazdı.
“İmaret Sokak” diye bir sokak var en az 29 senedir yanan o konakların olduğu yer “çöplük ve otopark” olarak kullanılıyor!
“Bakan” burayı görmüyor!
Ama “turist” görüyor!
Bir de “ben” görüyor ve fotoğraflıyorum ve hatta yayınlıyorum ki “belki bir Bakan görür” diye!
“ARALIK SOKAK”
Burada bir “kültür evi” vardı. Yıkılmış. O alanda toprak kazılmış, kazılmış ve “hoop” çok ilginç tarihi bir yapıya ait “kıvrımlı” taş duvar çıkmış!
Öncesini veya sonrasını bilmiyorum orası hakkında ama benim gördüğümde ve fotoğrafladığımda; orası resmen bir “çöplük” olmuştu!
!!!
Şimdi bir GÖBEKLİTEPE’ye ve orayı gezenlere bakıyorum ve bir de Kaleiçi’nde çıkan bu yapıya!
Birisi 12000 yıl sonra bile “saray” gibi incelemeye alınıyor; birisi de üzerine çöpler, molozlar dökülerek “sanki burada önemli bir yapı yokmuş” havası verdiriliyor.
…
Dileğim o ki; oraya BAKAN, lütfen Kaleiçi’ndeki eserlere de aynı şekilde baksın.
…
Neden “BAKAN baksın” istiyorum; çünkü en büyük “yetki” onlarda. Şimdiye kadar o Bakan’lar ilgilenmediği için Kaleiçi hâlâ harabe halde kaldı!
Artık yeter!
Bakanlı bakansız sizlerin de Kaleiçi’ndeki güzelliklere sahip çıkmanız gerekli.
“Kanarya, kedi sevenler” dernekleri gibi “ucuz laflarla” “Antalya sevdalısı” olmaktan vazgeçin artık!
::::
::::
SOBACILAR ÇARŞISI
İsmet Paşa Tramvay İstasyonu ile Sobacılar Çarşısı arasında senelerdir “ucube” olmuş bir “hisse sorunlu” bir bina var.
Çirkinlikleri de sevenler var!
Modern bir Antalya’nın merkezinde bu ve buna benzer sahipli/sahipsiz birçok bina var.
Belediyelerden veya başka yetkililerden buraların durumu ile ilgilenen çıkmıyor. Çıkmayınca bu çirkinlik devam ediyor. Sobacılar Çarşısı tarafından bakınca bu çirkinlik iyice “rahatsız edici” oluyor!
“CEZA” YAZIN “CEZA”
Varlıklı kişilerin varlıklarına sahip çıkmaması halinde hemen “kanuni işlem” başlatarak “cezalar” yazın ki; bu beyfendiler akıllansınlar.
Milyarlık mülklerine bir koruma yapsınlar.
“EYİLİK TV” de aynı şekilde!
Caddenin ortasında sırıtıp duruyor!
Kim ilgilenecek?
“Bakan bakmaz”; onun için bir başkasını bulmanız gerekli bu tür çirkinliklerle ilgilenecek!
Yorumlar
Kalan Karakter: