Bugünki Antalya’nın çekirdeği; dünkü Kaleiçi idi.
Şehir hayatında görülen tüm sosyal faaliyetler burada yaşandı.
Kiliseleri olmuş, mescitleri ve camileri olmuş bu küçücük Kaleiçi yaşamında.
ZAMAN bazılarını yok etse de bazıları o insanlarla beraber yaşamlarını sürdürmüşler.
Ta ki; o insanlar göçmüş gitmişler. Yaptıkları ibadet ettikleri yerler de; adeta onların ardından göçüp gitmek istemişler.
Gidenler geri dönmeyince kalan eserleri de oldukları yerde çürümüş, çürümüş ve sonunda çöküp kalmışlar.
Dünkü Kaleiçi’nde kaç tane vardı ve bugün kaç tane camii, mescit kaldı; araştırıyorum.
…
Tüm illerimizde görünen ve bilinen türbeler; kutsal sayılırlar.
Yaşadıklarında yaptıkları kahramanlıklar, dini hizmetler ve mucizelerden dolayı saygı gören o insanlarımıza vefatlarından sonra da aynı sevgi ve saygı gösterilir.
Onların maneviyatlarındaki yükseklik nedeniyle; ihtiyaçları olanlara bol bol dua ederler.
CUMA günleri bu ulu kişilerin en çok ziyaret edildikleri günlerdir. Ziyaret edilenler; kadın veya erkek de olsa bile; ziyaretçilerinin çoğunluğunu orta yaş ve üstü bayanlar olur.
Yasinler okunur, ruhlarına hibe edilir. Muradı olanlar da araya muratlarını sıkıştırıp verirler.
. Çocuğum iş bulsun
. Kızım evlensin gibi dilekler yaparlar.
TÜRBELER de bugün Kaleiçi sokakları arasında sıkışıp kalmışlardır. Bazısı biraz bakımlı ve bazısı otlar ve çalılardan görünmez bile!
Kaç tane var, neredeler araştırıyorum.
İnşallah bu konuda sizlere bilgi vereceğim.
TOPHANE ASANSÖRÜ
ŞEYTAN ARABASI MI?
Bisikleti ilk görenler:
“Bu şeytan arabası” demişler.
Ve taşlamışlar.
…
TOPHANE meydanından Kaleiçi’ne inişi kolaylaştırmak için; geçen dönem Belediye Başkanı tarafından bir asansör icat edildi.
Amaç; Kaleiçi’ni daha çok ziyaret etsin. Yorulanlar, yaşlılar, çocuklular ve sakatlar için de daha yararlı olur düşüncesinde yapıldı.
BUGÜN bu düşünce görülmez önemsenmez oldu. Çünkü Kaleiçi’ni görmeye gelenler; kolay yolu seçip haddinden fazla asansörü kullanmaya başladılar.
Ne yerlisi ve ne de rehberli guruplar; Yat Limanı’na inmek için; İSKELE CADDESİ’ni veya ara sokakları kullanmıyorlar?
ASANSÖR iniş ve çıkışlarda yolu kısaltıyor. Bu yüzden de devamlı tercih edilmeye devam ediyor.
FAKAT ESNAFLAR var; gezip dolaşan insanların ufak tefek yaptıkları alışverişlerle yaşamlarını sürdüren!
ASANSÖR’e “şeytan arabası” gözüyle bakan ESNAF taşlamaya başladı.
Gel de işin içinden çık; çıkabilirsen?
TEKNİK HATA
Seçim oldu. HÜRSES Gazetesi; çok çok başarılı bir performans gösterdi. Uyumadılar, çalıştılar ve seçim sonuçlarını gösteren gazeteyi; ulusal gazeteler kadar başarılı bir şekilde sizlere sundular.
Pazartesi bir “seçim” konulu bir yazım vardı. Salı Kaleiçi hakkında idi. Bu yorgunlukla köşe yazımın yazarı olarak; Sayın Metin Özdoğan’ın ismi ve fotoğrafı kullanılmış.
BENCE NORMAL! Zaman zaman tüm yerel ve ulusal gazeteler de benzer ‘teknik hatalar’ istenmeden de olabiliyor.
Hoşgörünüze sığınıyoruz.
Yorumlar
Kalan Karakter: