İster 20 yıl önceden bugüne bakın; ister 20 yıl geriye bugünden gidin ve Kaleiçi’ndeki “değişime” bir bakın!
!!!
Çok şeyler değişti gibi görünse de maalesef bana göre “değişen hiçbir şey yok!
Çünkü halkımızın, turistlerin, idarecilerimizin, esnafın ve benim “bakış açılarımız” çok farklı.
Benim sizlere Kaleiçi’ni daha iyi anlatmak için şöyle bir kısa öyküm var.
…
Filozofun birisi bir fil getirir ve gözlerini bağladığı birkaç kişiye:
“Dokunduğunuz şeyin ne olduğunu bana söyleyin” der.
Filin hortumuna dokunan:
“Bu bir bahçe sulama hortumu” der.
Filin kulaklarına dokunan da:
“Bu bir yelkenli”
Filin bacaklarına dokunan:
“Bu bir saray sütunu” .
Filin kuyruğuna dokunan da:
“bu bir urgan” der.
…
Filozof hepsinin gözlerini açar ve görürler ki; bu koskocaman bir “fil”.
…
Eminim bu örnek öyküyü daha önce de sizlere yazdım.
“Tekrarına fayda var” derler ya işte ben de öyle düşündüm.
Hâşâ ben bir “filozof” değilim ama benim “Kaleiçi gerçeğim” aynı bu öyküye benziyor.
Resmi makamlar; kulaklarına,
Esnaf: burnuna,
Turist: bacaklarına
Kısacası herkes dokunduğu yeri anlatıyor.
“Gerçeği gören yok”
GERÇEK ŞU Kİ, KALEİÇİ BİR “FİL” GİBİDİR. ONU PARÇA PARÇA TARİF EDENLER YANİ GÖRENLER YÜZÜNDEN KALEİÇİ GERÇEK ANLAM DA BİR “TARİHİ VE TURİSTİK YAŞAYAN BİR ESKİ ŞEHİR” OLAMIYOR!
“FİL“ BENZETMESİ YAPTIĞIMI ŞEY ASLINDA “KALEİÇİ’NDE VAR OLAN “KONAKLAR” VE DİĞER TARİHİ ESERLERDİR.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI VE DİĞER TURİZMCİLER KALEİÇİ’Nİ BÖYLE GÖRÜP, DEĞERLENDİRMELİDİRLER. YATIRIMLAR BUNA GÖRE OLMALIDIR.
KALEİÇİ’NİN GERÇEK TARİHİ DOKUSU ORTAYA ÇIKARTILABİLİRSE; ANTALYA VE KALEİÇİ BİR “TURİZM FABRİKASI OLUR VE” ÜLKEMİZE DÖVİZ KAZANDIRIR.
…
Mermerli Banyo Sokak’ta bulunan bu güzel evin belki tarihi bir değeri yoktur ama o mimarisi ve şirinliği ile mutlaka korunması gerekmektedir.
Geçen haftalar da yazdım; Aralık Sokak’ta çok ilginç bir eski tarihi ev kalıntısı bulmuşlar temel kazanlar. Gördüm ki; o temel ve çevresi hâlâ çöplük içinde duruyor.
Sandım ki; turizmciler beni arayacak ve bu güzel yazıdan dolayı bana teşekkür edecekler!
…
Eski bir Antalya Belediye Başkanı’nın yaşadığı ev bugün bir “meyhane” olarak kullanılıyor!
Bir müze olamaz mı? idi!
…
Bakanlık ve turizmciler ve yerli idareciler “fil” hikâyesinde ki gibi Kaleiçi’ne öyle dokunmaya (!) devam ederlerse; yakında “old city” yerine haritalarda, turlarda “villa city” ibaresini göreceğiz demektir!
Bendeniz gözlemlerimi paylaşıyorum.
“Don Kişot” gibi de olsa “Kaleiçi’ni seviyorum” ve onun örnek ve turistik bir yer olmasını istemek için de sizlere sesleniyorum.
::: :::
YANGIN DOLAPLARI
YANGIN DOLAPLARI
YANGIN DOLAPLARI
Maalesef sözde “esnaf” olan kişilerin dükkânlarının önlerini yıkamak için Belediyenin “alın kullanın” diyerek onlara “bedava” verdikleri bir “şey” gibi kullanmaya devam ediyorlar.
Aralık Sokak’ta Karatay medresesi yanındaki bu yangın dolabı; inadına birileri tarafından kullanılıyor ve kapatılmadan öylece açıkta bırakılıyor!
İtfaiyeciler uyardığında da “Biz kullanmadık” diyebiliyorlar!
Pes valla billa pes!
…
VALİ BEY “HELP”
Yerel İdare büyüğümüz Valimizden bu konuda acil bir önlemler alınmasına yardımcı olmasını diliyoruz.
Eğer bir yasaklama veya ceza gelmez ise bu “sorumsuzluk” böyle devam edip gidecektir.
Ama ben gine yazarım:
“LÜTFEN BU YANGIN DOLAPLARINDAKİ SULARI DÜKKÂN ÖNÜ YIKAMAK İÇİN KULLANMAYINIZ.
ONLAR İTFAİYE’YE AİTTİR”
Yorumlar
Kalan Karakter: