Koskoca Osmanlı İmparatorluğu parçalanmaya başlamıştı. Bu parçalanma o kadar hızlı oldu ki; İhtilaf Devletleri masa başından işgal edemedikleri yerleri bile paylaşmaya başlamışlardı, kendi aralarında!
Kurtuluş Savaşı tarihimizi az çok da olsa bilenlerimiz var. Ama maalesef Antalya’nın İtalyanlar tarafından askeri olarak işgal edildiğini bilenlerimiz çok az!
Neden bilmiyoruz ve neden hatırlamıyoruz acaba?
Tüm Anadolu’nun parça parça edildiği o zamanlardan bugünlere hiç mi bir iz kalmadı acaba?
Tarihi olaylar nasıl bu kadar çok çabuk unutulabildi?
Anıtlar dikmeyi ve özel günleri büyük coşkularla kutlarken; neden Antalya’nın işgaline dair bir anıtımız yok?
TARİH YALAN MI YAZILIYOR?
Yunanlıların, Fransızların, İngilizlerin ve İtalyanların Anadolu’ya dört bir taraftan saldırarak işgal etmeleri yoksa gerçek değil mi?
İtalyanların Antalya, Burdur, Afyon ve Konya’ya kadar işgal ettikleri de mi bir yalan?
Elimizde kalan son vatan parçasını tanklarıyla, toplarıyla, uçaklarıyla, bölmeye gelenlerin hepsi “turist” olarak mı girdiler Anadolu’ya acaba?
İTALYANLAR KURNAZLIK YAPTILAR
Parçalanmakta olan imparatorluğun askeri gücünü ve Türklerin cesaretini çok iyi bildiklerinden; bir kurnazlık düşündüler.
Anadolu’ya açılan en büyük limanlardan birisi olan Antalya Limanı’na savaşarak girmediler. Askeri gemi bile olsa bir tek top bile atmadılar gelirken.
Gemilerini gezmeye gelenlere pastalar, börekler ikram ettiler.
Ve ertesi günü; şehirde olan birkaç olayı ve kendi yaptıkları bombaları patlatarak “bahane” buldular:
“Burada yaşayan İtalyan ve diğer gayri Müslim insanların can ve mal güvenliğini korumamada Antalya’nın aciz kaldığından; biz bu koruma görevini uluslararası antlaşmalarla bize verilen yetkiye binaen Antalya sahiline “on” asker çıkartıyoruz.”
Antalyalı idareciler; zaten başsız kalmış bir İstanbul hükümetine “ne yapacağız” diye sordular.
“Aman ha! Silahla karşılık vermeyin. Onlar ABD ve diğer ihtilaf devletlerine verilen “paylaşma” antlaşmasıyla gelmişlerdir. Eğer siz onlara silahla karşı koyarsanız; savaş çıkar. Bizim buna şu anda gücümüz yetmez!” diye cevap alırlar.
İtalyanlarla arası çok iyi olan o zamanki şehir idarecisi bunu memnuniyetle karşılarken; gerçek Antalyalılar ellerinde tüfeklerle kendilerini zor tuttular.
On asker, 300 ve daha sonra 600 askere çıkaran İtalyan Ordusu; Antalya’nın en işlek yerlerine ve şehirlerarası yollara karakollar kurdu.
Gerginlik arttıkça; İtalyanlar sömürücü maskelerini gizlediler ve Antalya halkının en çok ihtiyacı olan; ilaç ve doktorları hizmetlerine soktular.
İtalyan askerleri devriye gezerken; sivil İtalyanlar çarşıda dört tane mağaza açarak ticarete başladılar. Rumların ve Ermenilerin gittikleri okullara Antalyalı çocukları da kayıt yaptılar.
Postane açtılar. Yollar ve köprüleri ortaklaşa yapmaya başladılar.
Üçkâğıtçı bazı İtalyan askerleri; ellerindeki askeri tüfekleri el altından Antalyalı Türklere ucuz fiyattan satmaya başladılar.
TİCARET İYİ DE SONRASI
Antalya Korkuteli arasında otobüs seferleri yapmaya başlayan İtalyanlar bu şekilde istihbarat topluyorlar ve bölgeleri daha iyi tanıyorlardı.
Kuva-yi Milliye (Güncel Türkçeyle: Millî Güçler),
Anadolu'nun Yunan, İngiliz, Fransız, İtalyan ve Ermeni birliklerince işgal edildiği ve Mondros Mütarekesi ile ağır koşulların dayatıldığı dönemde çeşitli yörelerde Osmanlı ordusunun silahlarının alınıp dağıtıldığı günlerde doğan bir milli direniş örgütüne verilen isim.
Antalyalı Kuva-yi Milliyeciler elleri tetikte silahlanarak bekliyorlardı. İtalyanları hiç sevmemişlerdi. Yaptıkları tüm işlerin; bir aldatmaca, bir göz boyamaca ve bir kandırmaca olduklarını biliyorlardı. İtalyanların her an kendilerine silahları doğrultacaklarını biliyorlardı.
UZUN LAFIN KISASI
28 MART 1919 tarihinde girdikleri Antalya’dan 5 Temmuz 1921 günü yandaşlarını da alarak ayrıldılar.
“SAVAŞMADIK” dediler ama ATATÜRK de onlara;
“Onları biz çağırmadık; geldikleri gibi giderler” dedi ve diplomatik bir cevap vermiş oldu.
İTALYANLAR ÇALDILAR
Bilmeyenler öğrensinler; kıyılarımızda bulunan bir çok tarihi eserleri “Bunlar bizim dedemizin mirası” diyerek alıp alıp götürdüler!
Ormanlardan keresteler, zeytin ağaçları ve daha birçok yöresel ağaçları söküp söküp gittiler!
Tarihçi Prof.Dr. Hasan Moğol’un “Antalya’da İtalyan İşgali” bu konuda yayınlanmış en değerli eserlerden birisidir.
Tavsiye ederim.
YEREL TV “KANAL V”
İtalyan işgali hakkında bir yayın yaptılar. Benim de; “Nerede bu işgalci İtalyanlar?” diyerek; nerede yaşadıklarını öğrenmek için bir araştırma yaptığımı duyumu alınca; Kaleiçi’ndeki atölyemde benimle bir röportaj yaptılar.
Öğrendiklerimi anlattım. Onlar da Kanal V’de yayınlamışlar.
Sizler de isterseniz izleyebilirsiniz:
www.youtube.com ‘dan “Antalya’nın İşgal Hikâyesi”
Yorumlar
Kalan Karakter: