Antalyaspor’da Eto’o’dan sonra bu kadar tartışılan bir başka futbolcu daha olmamıştı.
Dünkü ‘Cesur’ isimli yazımın ardından birçok mesaj ve telefon aldım.
Zeki konusunda herkes farklı bir görüş bildiriyor.
Yaşananlar tam olarak da bilinmediği için, herkes farklı bir yorumda bulunuyor.
Dünkü köşenin ardından Antalyaspor Kulübü’nden bir telefon aldım.
Ve bana kulüp tarafından verilen bilgileri ve Zeki olayının perde araksını sizlere aktaracağım.
Geçtiğimiz sezon özellikle devre arasında başlanan Zeki ve Bülent hoca arasındaki gerginlik ligin ikinci yarısı boşunca devam etti.
Zeki’nin birinci kaptanlıktan alınmasının ardından kulüpte yaşananlar yada yelek mevzusu gibi olayları anlatmama gerek yok, zaten kamuoyunda bunlar biliniyor.
Kulüp tarafından iletilen Zeki olayının perde arkasını sizlere aktaracağım, yorumu ise sizlere bırakacağım.
Devre arasında yaşananların ardından Bülent hoca, Zeki ile çalışmak istemediğini yönetime rapor halinde iletiyor.
Sezon başı ise başta Zeki ve Yekta olmak üzere birçok futbolcuya kendilerine takım bulmaları, hocanın yeni sezonda kadroda düşünmediği bilgisi veriliyor.
Diğer futbolcular kendilerine takım buluyor, Yekta ve Zeki ise Hasan Subaşı Tesisleri’nde antrenman yapmaya başlıyor.
Sonrasında Yekta ve Zeki 1 Ağustos’a kadar yönetimden izin istiyor.
Yekta İzmir’e ailesinin yanına gidiyor, Zeki ise Antalya’da kalıyor.
Zeki kulübü arayarak Hasan Subaşı Tesisleri’nde antrenman yapmak istemediğini, mümkünse Atilla Konuk Tesisleri’nde çalışmak istediğini iletiyor. Kulüp de kendisine sahaların uygunluğu bakımından önceden kulübü arayarak haber vermesi halinde, bunun olabileceğini söylüyor.
Zeki önceden bilgi vererek, Atilla Konuk Tesisleri’ne gidiyor ve antrenmanlarını burada gerçekleştiriyor.
Geçtiğimiz gün ise önceden haber vermeden Atilla Konuk Tesisleri’ne geliyor.
Burada kapıdaki görevli kendisine herhangi bir bilginin verilmediğini ve Süleyman beye sorması gerektiğini söylüyor ve Süleyman Tekgül’e telefon açıp Zeki’nin geldiğini, antrenman yapmak istediği bilgisini iletiyor.
Süleyman Tekgül ise kendisinin bir bilgisinin olmadığını söyleyerek Genel Menajer Servet Çavuşoğlu’nu arayıp, durumu ona anlatıyor. Servet Çavuşoğlu da, Süleyman Tekgül’e Zeki’nin antrenman yapabileceğini söylüyor. Süleyman Tekgül ise kapıdaki güvenliği arayıp bu bilgiyi güvenliğe verdiği sırada Zeki tekrar arabasına binip geri gidiyor.
Sonrasında güvenlik Zeki’nin gittiğini söyleyince Servet Çavuşoğlu, telefonla Zeki’yi arıyor ve “Zeki sanıyorum bir yanlış anlama olmuş. Sahalar bakımda ama salonda çalışabilirsin” diyor. Zeki ise “Ben çalışmıyorum, Süleyman Tekgül çalışsın” diyerek kendisine yanıt veriyor.
Zeki konusunda yaşanan son olayın perde arkası bu şekilde.
Kulüpten bana verilen bilgi bu yönde.
Yani bana aktarılan bilgide, kapıdan alınmama gibi bir konunun söz konusu olmadığı yönünde.
Evet, Zeki kapıda bekletilmeyebilirdi. Bu kulüpte kaptanlık yapmış, bu kulübün alt yapısından yetişmiş bir oyuncunun kapıda bekletilmesi doğru mudur, yanlış mıdır bunu tartışabiliriz.
Ancak bu konunun, en çok Antalyaspor’a zarar verdiğini sanıyorum tartışamayız.
Artık bunun farkına varmalıyız.
Bu olay; bu kadar dallanıp budaklanmadan kapatılabilirdi diye düşünüyorum.
Yorum ise sizin…
Dünkü ‘Cesur’ isimli yazımın ardından birçok mesaj ve telefon aldım.
Zeki konusunda herkes farklı bir görüş bildiriyor.
Yaşananlar tam olarak da bilinmediği için, herkes farklı bir yorumda bulunuyor.
Dünkü köşenin ardından Antalyaspor Kulübü’nden bir telefon aldım.
Ve bana kulüp tarafından verilen bilgileri ve Zeki olayının perde araksını sizlere aktaracağım.
Geçtiğimiz sezon özellikle devre arasında başlanan Zeki ve Bülent hoca arasındaki gerginlik ligin ikinci yarısı boşunca devam etti.
Zeki’nin birinci kaptanlıktan alınmasının ardından kulüpte yaşananlar yada yelek mevzusu gibi olayları anlatmama gerek yok, zaten kamuoyunda bunlar biliniyor.
Kulüp tarafından iletilen Zeki olayının perde arkasını sizlere aktaracağım, yorumu ise sizlere bırakacağım.
Devre arasında yaşananların ardından Bülent hoca, Zeki ile çalışmak istemediğini yönetime rapor halinde iletiyor.
Sezon başı ise başta Zeki ve Yekta olmak üzere birçok futbolcuya kendilerine takım bulmaları, hocanın yeni sezonda kadroda düşünmediği bilgisi veriliyor.
Diğer futbolcular kendilerine takım buluyor, Yekta ve Zeki ise Hasan Subaşı Tesisleri’nde antrenman yapmaya başlıyor.
Sonrasında Yekta ve Zeki 1 Ağustos’a kadar yönetimden izin istiyor.
Yekta İzmir’e ailesinin yanına gidiyor, Zeki ise Antalya’da kalıyor.
Zeki kulübü arayarak Hasan Subaşı Tesisleri’nde antrenman yapmak istemediğini, mümkünse Atilla Konuk Tesisleri’nde çalışmak istediğini iletiyor. Kulüp de kendisine sahaların uygunluğu bakımından önceden kulübü arayarak haber vermesi halinde, bunun olabileceğini söylüyor.
Zeki önceden bilgi vererek, Atilla Konuk Tesisleri’ne gidiyor ve antrenmanlarını burada gerçekleştiriyor.
Geçtiğimiz gün ise önceden haber vermeden Atilla Konuk Tesisleri’ne geliyor.
Burada kapıdaki görevli kendisine herhangi bir bilginin verilmediğini ve Süleyman beye sorması gerektiğini söylüyor ve Süleyman Tekgül’e telefon açıp Zeki’nin geldiğini, antrenman yapmak istediği bilgisini iletiyor.
Süleyman Tekgül ise kendisinin bir bilgisinin olmadığını söyleyerek Genel Menajer Servet Çavuşoğlu’nu arayıp, durumu ona anlatıyor. Servet Çavuşoğlu da, Süleyman Tekgül’e Zeki’nin antrenman yapabileceğini söylüyor. Süleyman Tekgül ise kapıdaki güvenliği arayıp bu bilgiyi güvenliğe verdiği sırada Zeki tekrar arabasına binip geri gidiyor.
Sonrasında güvenlik Zeki’nin gittiğini söyleyince Servet Çavuşoğlu, telefonla Zeki’yi arıyor ve “Zeki sanıyorum bir yanlış anlama olmuş. Sahalar bakımda ama salonda çalışabilirsin” diyor. Zeki ise “Ben çalışmıyorum, Süleyman Tekgül çalışsın” diyerek kendisine yanıt veriyor.
Zeki konusunda yaşanan son olayın perde arkası bu şekilde.
Kulüpten bana verilen bilgi bu yönde.
Yani bana aktarılan bilgide, kapıdan alınmama gibi bir konunun söz konusu olmadığı yönünde.
Evet, Zeki kapıda bekletilmeyebilirdi. Bu kulüpte kaptanlık yapmış, bu kulübün alt yapısından yetişmiş bir oyuncunun kapıda bekletilmesi doğru mudur, yanlış mıdır bunu tartışabiliriz.
Ancak bu konunun, en çok Antalyaspor’a zarar verdiğini sanıyorum tartışamayız.
Artık bunun farkına varmalıyız.
Bu olay; bu kadar dallanıp budaklanmadan kapatılabilirdi diye düşünüyorum.
Yorum ise sizin…
Yorumlar
Kalan Karakter: