Biz sezonu daha geride bıraktık.
Şöyle sezon başına gittiğimiz zaman kentte nelerin konuşulduğunu bir hatırlayın.
Önce Bülent Korkmaz takımın başına getirilmişti.
Ve kentte ‘Gittiği her takımı düşürdü, bizi de düşürecek’ düşüncesi hakim oldu.
Sonrasında yaşanan mali sıkıntılar baş gösterdi, transfer edilen ancak lisansı çıkartılamayan futbolcular konuşuldu.
Lig başladı, bu kez de Antalyaspor genel kurula gitti.
Başkan ve yönetim değişti.
Her hafta Bülent Korkmaz için ‘son maçı’ denildi.
Antalyaspor kötü oynuyor, göze hoş gelen futbol ortaya koymuyor denildi.
Bülent hoca ve ekibi tüm eleştirilere kulaklarını tıkadı ve işlerine baktı.
Futbolcular aylardır maaşlarını alamadı ama sahada karakterlerini ortaya koydu.
Sezon başında küme düşmesine kesin gözüyle bakılan Antalyaspor için futbol dünyası, ligin son haftası öncesi Avrupa’yı konuşur hale geldi.
Ve Antalyaspor, Spor Toto Süper Lig Lefter Küçükandonyadis sezonunu 45 puan ile 7. sırada tamamladı.
Yani işin özeti aslında Antalyaspor, bu sezon bana göre bir başarı hikayesi yazmıştır.
Ve bu başarı hikayesinde eme geçen öncelikle Antalyaspor Kulübü Başkanı Ali Şafak Öztürk, tüm yöneticiler, Bülent Korkmaz ve tüm teknik heyet, sahada sezon başından beri karakter ortaya koyan tüm futbolcular, idari kadro herkese teşekkür etmek gerekiyor.
Geçtiğimiz sezon en kötü dönemde elini taşın altına koyup, takımı ligde tutan ve bu sezona hazırlayan Cihan Bulut ve yönetimine, son olarak da Antalyaspor’un büyük taraftarına teşekkür etmek gerekiyor.
*****
Sıkıntılarla başlayan, ancak oyun iyi biten bir sezonu geride bıraktık.
Artık önümüze bakmalıyız.
Bugünden itibaren yapmamız gereken en önemli şey, 1 Haziran’da yapılacak olan Türkiye Futbol Federasyonu seçimleri olmalıdır.
Mutlaka önümüzdeki yeni dönemde Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) yönetim kuruluna bir kişi sokmamız gerekiyor. Kurullarda mutlaka Antalya’dan, Antalyaspor camiasına yakın isimlerin bulunması gerekiyor. Bunun için de gerek siyasi lobi, gerek ticari lobi, gerek ikili ilişkiler ne gerekiyorsa yapılmalıdır.
Çünkü futbol, sadece asla futbol değildir.
Bunun için de kentteki herkese büyük görev düşüyor.
Şöyle sezon başına gittiğimiz zaman kentte nelerin konuşulduğunu bir hatırlayın.
Önce Bülent Korkmaz takımın başına getirilmişti.
Ve kentte ‘Gittiği her takımı düşürdü, bizi de düşürecek’ düşüncesi hakim oldu.
Sonrasında yaşanan mali sıkıntılar baş gösterdi, transfer edilen ancak lisansı çıkartılamayan futbolcular konuşuldu.
Lig başladı, bu kez de Antalyaspor genel kurula gitti.
Başkan ve yönetim değişti.
Her hafta Bülent Korkmaz için ‘son maçı’ denildi.
Antalyaspor kötü oynuyor, göze hoş gelen futbol ortaya koymuyor denildi.
Bülent hoca ve ekibi tüm eleştirilere kulaklarını tıkadı ve işlerine baktı.
Futbolcular aylardır maaşlarını alamadı ama sahada karakterlerini ortaya koydu.
Sezon başında küme düşmesine kesin gözüyle bakılan Antalyaspor için futbol dünyası, ligin son haftası öncesi Avrupa’yı konuşur hale geldi.
Ve Antalyaspor, Spor Toto Süper Lig Lefter Küçükandonyadis sezonunu 45 puan ile 7. sırada tamamladı.
Yani işin özeti aslında Antalyaspor, bu sezon bana göre bir başarı hikayesi yazmıştır.
Ve bu başarı hikayesinde eme geçen öncelikle Antalyaspor Kulübü Başkanı Ali Şafak Öztürk, tüm yöneticiler, Bülent Korkmaz ve tüm teknik heyet, sahada sezon başından beri karakter ortaya koyan tüm futbolcular, idari kadro herkese teşekkür etmek gerekiyor.
Geçtiğimiz sezon en kötü dönemde elini taşın altına koyup, takımı ligde tutan ve bu sezona hazırlayan Cihan Bulut ve yönetimine, son olarak da Antalyaspor’un büyük taraftarına teşekkür etmek gerekiyor.
*****
Sıkıntılarla başlayan, ancak oyun iyi biten bir sezonu geride bıraktık.
Artık önümüze bakmalıyız.
Bugünden itibaren yapmamız gereken en önemli şey, 1 Haziran’da yapılacak olan Türkiye Futbol Federasyonu seçimleri olmalıdır.
Mutlaka önümüzdeki yeni dönemde Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) yönetim kuruluna bir kişi sokmamız gerekiyor. Kurullarda mutlaka Antalya’dan, Antalyaspor camiasına yakın isimlerin bulunması gerekiyor. Bunun için de gerek siyasi lobi, gerek ticari lobi, gerek ikili ilişkiler ne gerekiyorsa yapılmalıdır.
Çünkü futbol, sadece asla futbol değildir.
Bunun için de kentteki herkese büyük görev düşüyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: