Antalyaspor pazartesi günü dramatik bir maç oynadı.

Artık ‘şeytanın bacağını kırdık’ derken, bir anlık dikkatsizlik Antalyaspor adına çok pahalıya maloldu.

Karşılaşmanın sona ermesinin ardından, 07 Gençlik taraftar grubu, soyunma odasına giden futbolcuları çağırdı. Soyunma odasından ise Eto’o en önde olmak üzere, Charles, Diego, Motta, Jevtoviç ve karşılaşmada oynamayan Makoun geldi.

Yabancı oyuncuların yanında ise kaleci Ferhat ve maçta Antalyaspor’un golünü atan Deniz Kadah soyunma odasından çıktı.

Açıkçası benim gözlerim, takımın Türk kaptanları Serdar Özkan ve Zeki Yıldırım’ı aradı.

Çünkü böyle durumlarda takımı toparlayan, elini taşın altına sokan takım kaptanlarıdır.

Eto’o bu takımın birinci kaptanı…

Bu doğru.

Ancak böylesine kötü günlerde ben en önde bu kentin çocuğu, Antalyaspor altyapısından yetişmiş Zeki’yi görmek isterim.

Diyeceksiniz ki, bu iki oyuncu da Rize maçında sakatlandı.

Evet sakatlandılar ancak yürüyemez hale gelmediler.

Bu takımda birileri hesap verecekse, bu hesabı takımın yerli kaptanları verir.

Sakatta olsalar, çıkıp verirler…

Vermelidirler…

Yabancı oyuncular hesap vermez.

İyi günde değil, esas kötü günde sorumluluk alacaksınız.

Yoksa iyi günde herkes takım kaptanlığı yapar.

İşte bu tablo; son dakikada yenilen golden de, ligde bulunduğumuz konumdan da içimi daha fazla acıttı.