SENFONİ

Hayat bir oyun. Hem de güzel bir oyun. Onun düzenini bozan hayatı olumsuz hale getiren her konuyu dışlayalım. Oyunun güzelleşmesini sağlayan mutluluk getiren her şeyin hayatın içinde olmasına izin verelim. Bazı dönemler fırsattır bizim için. Lütfen, artık biraz eğlenelim. Neyi yaşamak istediğimizi daha belirgin bir hale getirelim. Yıldızları, kuşları, çağlayanları ve alimleri samimi açık kalple dinleyelim. Hayat bir senfoniye dönüşsün. Senfoni Yunancada " bir arada uyumlu sesler çıkarmak" anlamına gelen symphonia sözcüğünden türemiş.
Yaşam bize sunulmuş bir hediye. Duruş, davranış, düşünce ve iletişim uyumu yaşam senfonisini seslendirdiğimiz enstrümanlar.
Yaşam dediğimiz nedir ki? Dünyaya geliriz, yaşarız ve ölürüz. Geldik, yaşadık gidiyoruz. Nasıl doğduğumuza ve ne zaman nasıl öleceğimize biz karar veremeyiz. Yerini, durumu ve zamanını biz belirleyemeyiz.
Küçük şeylerle mutlu olmayı bilmek hayatımızı yaşanabilir kılmanın en basit kuralı. Bunu uygulayabildiğimiz zaman, kendimizi oyunu kazanmış sayabiliriz.
Hayatın senfonik sesleri; mutlu olmayı bilmek, kimseye muhtaç olmadan yaşamak, düşünmek, sessizce düşünmek, geçmişi, geleceği, en önemlisi bugünü, egomuza körü körüne yenilip her konuda kendimizi haklı görmemek, dürüst olmak, onurlu durmak, yalan söylememek, tertemiz ruha sahip olmak, bilgili olmak, saf mutluluğu hissetmek, gülmek, olumlu titreşimler yaymak, gökyüzünü, güneş, ay, yıldızlar, bulutlar . Sizin aklınıza daha başka neler geliyorsa ekleyin.
Biliyoruz ki, senfoni, doğanın bize sunduğu ritim ve yaşamın bize sunduğu farkındalıktır.
Maddeye değil manaya düşkün olanlar farkederler yaşamın senfonisini. Önemli olan yaşamdan gittiğimiz zaman geride hoş bir senfonik seda bırakabilmek.