Siyasette her zaman sahada olan Ak Parti Antalya Milletvekili Gökçen Enç, evladına sadece haftanın bir gününde birkaç saat zaman ayırabiliyor. 15 Temmuz 2016 tarihinde de akşamüstü saatlerinde kızı Dora ve eşiyle birlikte zaman geçirmek adına Antalya’da alışverişe çıkıyor. Darbenin ilk hamlesi atıldığında Enç’e Ankara’da parti yöneticilerinden biri telefonla arayarak, durumu aktarıyor. O sırada eşi ve kızıyla yolda olan Enç, hemen bir dükkanın önünde eşinin aracı durdurmasını istiyor. Dükkandan içeri giren Enç, esnafın televizyonunu açmasını istiyor.
EVLADIMA ‘GELECEĞİNİ KURTARMAYA GİDİYORUM’ DEDİM
Televizyonda gördüklerine inanamayan Enç, önce kızı Dora’ya sarılarak, “Benim için endişelenme, geleceğini kurtarmaya gidiyorum” deyip, yavrusunu öpüp kokluyor. Kızını yol üstünde oturan yakın arkadaşına emanet eden Enç, evladının gözyaşlarını silerek ‘anne gitme!” çağrısını duymadan soluğu partisinin il binasında alıyor. Enç, ilk dakikadan itibaren kendisini yalnız bırakmayan eşiyle il binasına doğru yola çıkıyor.
AYAKKABILARIMI ÇIKARDIM ARACIN ÜSTÜNE ÇIKTIM
Bundan sonrasını şöyle anlatıyor Enç: “İl binasının önü vatandaşlarımızla doluydu. İnsanlar ne yapacağını bilmez halde, çare arıyordu. Hep birlikte yürüyerek il binasından Cumhuriyet Meydanı’na geçtik. Cumhuriyet Meydanı da adeta insan seli halindeydi. Bu süreçte seçilmiş arkadaşlarım farklı ilçelerdeydi. Antalya merkezde seçilmiş olarak sadece ben vardım. Hem kalabalığı kontrol etmeye, hem de herkese cep telefonumla ulaşmaya çalıştım. Meydanda öfke seli oluştu. Kalabalığın öfkeye kapılıp yanlış yapmasını istemiyordum. Her geçen sürede kalabalık artıyor, insanların öfkesi kontrolden çıkıyordu. Ben de tek çare olarak ayakkabılarımı çıkarıp, bir aracın üstüne çıktım. Burada tek seçilmiş benim, beni dinlemek zorundasınız. Hiçbir şeye müdahale edilmeyecek. Meydanımızı boş bırakmayacağız diye adeta haykırdım…”
BENİM KAHRAMANIM SENSİN
O günü anlatırken adeta tekrar yaşayan Enç, eşinin kendisine ‘benim kahramanım sensin’ diye kulağına fısıldadığında kendisini daha güçlü hissettiğini ifade etti. Meydana çıkarken de ‘KORKMUYORUZ’ diyerek attığı tweetle herşeyi tek kelime ile anlattığını ifade eden Enç, “Birlikte mücadele ettiğimiz vatandaşlarımıza da güvende olduklarını ve onların yanında olduğumu hissettirmem gerekiyordu. Gerek vatan, gerek bayrak, gerekse demokrasi adına birbirimize güç verdik” diye konuştu.
ÖNCE TÜRK KADINIYDIM
Bir taraftan da sosyal medyadan gelişmeleri takip ettiğini söyleyen Enç, “Cumhurbaşkanımız, başbakanımız canı pahasına mücadele verirken, saatler ilerledikçe ülke genelinde milletimiz sokağa akmaya başlamıştı. Hep birlikte dua ediyor, yolların geçişini engellemek için araçlarımızla yolları kapattık. O an ne kızımı, ne ailemi düşünüyordum. Kızım kimi zaman telefonun ucunda ‘anne yaşıyor musun?’ diye soruyordu. Bu memleketi teröristlere teslim etmeye hiç niyetim yoktu. Milletimle birlikte demokrasi mücadelesi verirken, eşim de benimle ölmeye kararlıydı. Vatanı kurtardıktan sonra evladım ana babasız yaşayabilirdi ama vatansız ve demokrasi olmadan yaşayamazdı. Bu nedenle 15 Temmuz gecesi benim anneliğimden önce Türk kadını olarak sorumluluğumu yerine getirmem gerekiyordu. Ben de gerekeni yaptım” dedi.
ATEŞ HATTINDA
Olaylar devam ederken cep telefonundan listesindeki tüm isimlere SMS yoluyla meydanlara davet eden Enç, “Silah sesleri gelmeye başladığında polisimiz de bizimle birlikte mücadele etmeye başladı. Halen de meydanlarda mücadelemiz sürüyor. Demokrasiye sahip çıkan herkese teşekkür ederim” dedi.
ONUNLA GURUR DUYUN!
4 saatlik uyku uyuması, çalışkanlığı, bir o kadar da hizmetleriyle adından sıkça söz ettiren Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, 15 Temmuz 20016 tarihinde seçilmişlerin arasından en önce meydanlara çıkan ve kalabalık vatandaş grubuyla omuz omuza demokrasi için mücadele veren isim oldu.
EŞİM VE EVLADIMLA HELALLEŞTİM
Doktor eşi ve kızıyla helalleşen Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, “Eşim gözyaşlarına boğuldu. Onu ve kızımı öptüm. Kızımı eşime emanet ettim. Eşime de ‘ölmek var dönmek yok. Belki kefenimle gelirim, ama hiç üzülme kızıma babasıyla gurur duyacağı miras bıraktığımı söylersin’ dedim” diye konuştu.
KEFENİMLE SOKAĞA ÇIKTIM
Başkan Tütüncü, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan kefenimle görev yapıyorum dediğinde çoğu insan bunu anlamadı. İşte anlatmak istediği buydu. Demokrasimizi ve vatanımızı teslim edemezdik. Bende adeta kefenimle hiç zaman kaybetmeden sokağa çıktım” dedi.
HİZMETLERİM HELAL OLSUN
Önce ilçesindeki gelişmeleri takip eden ardından beraberindekilerle birlikte Cumhuriyet Meydanı’na giden Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, o dakikaları şöyle anlatıyor: “Vatandaşlarımız insanüstü bir performans sarf ederek sokaklara dökülüyordu. Başkanım ne isterseniz onu yapalım diye soruyordu. Meydanı boş bırakmamız gerektiğini belirterek, bir arada hareket etmemizi söyledim. Milleti öyle görünce ağlamamak için kendimi zor tuttum. Bu milletin vatan, millet, bayrak sevgisi, demokrasi aşkını gördükçe ‘iyi ki varsınız’ diyordum. Onlara yaptığım hizmet helal olsun. Binlerce kez helal olsun.”
AYŞE TEYZENİN, AHMET AMCANIN DUASIYLA
Başkan Tütüncü, o özel gecenin bir gün tarih sayfalarında gelecek nesil tarafından okunacağının altını çizdi. Tütüncü, “Hain darbe girişimi emellerine ulaşamamışsa sokağa çıkan milletimiz sayesindedir. 7’den 70’e herkes meydandaydı. Çocuğunu evde yalnız bırakamayan kucağında çocuğuyla meydana gelen bile vardı. Kimisi yürüyemeyen anasını, babasını evde bırakmıştı. Telefondan dua istiyordu. Bu vatan 15 Temmuz gecesi yaşanan hain saldırıyı bertaraf etmişse evinden çıkamayan Ayşe teyzenin, Ahmet amcanın dualarıyladır. Dualarımız, inancımız ve Milletimizin gücüyle demokrasimizi teslim etmedik” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: