Son dönemlerde dikkatinizi çekmiştir. Yoğun gündem trafiği içinde aralara sıkışmış bir haber gibi duran, holdinglerin iflasını istemesi durumu…
‘Şu holding iflasını istedi’ diye başlayan haber belki sadece konunun muhataplarını ilgilendirebilir. Ancak bu haberleri tek bir çatı altında topladığınızda şu soruyu içinizden geçiriyorsunuz: “Ne oluyor bu milyonerlere?”
Çoğunluğu da malını mülkünü Türkiye’de bırakıp, başka bir ülkeden iflas isteme işlemlerini bırakıyor.
Son olarak İnanlar İnşaat iflasını istedi. Holdingin sahibi sosyal medya hesabından yurtdışında olduğunu, Türkiye’deki mallarının borçlarına yeteceğini belirterek, bir an önce bürokratik işlemlerin halledilerek iflas ertelemenin hayata geçirilmesini istedi.
Bu ve bunun gibi birçok örneği sıralayabilirim.
Aklınıza FETÖ olayları gelebilir ancak devlet, FETÖ ile bağlantılı küçücük bir bakkala bile müdahale etti, bırakın holdingleri…
Bizler onların temizlendiğine inanıyoruz…
Geriye kalanlar ise tek tek iflasını istiyor. Bir de yurtdışına gidiyor.
Bir de iflas ertelemeden gidenler var.
Mesela araştırma sonuçlarına göre son 3 yılda Türkiye’den 13 bin milyonerin gittiğini biliyor muydunuz?
İflas talepleri yok ama artık kendi ülkelerinden umudunu kesen yatırımcı, tüccar, iş adamının köklerini kazıya kazıya Türkiye’den gitmesi dikkat çekici boyutlarda…
Yanıtı ‘ekonomi’ diyenlere de tek yanıtım olacak…
Türkiye ne krizler gördü, ne ekonomik sarsıntılar gördü ama kendi ülkesini terk eden iş adamları görmedi hem de bu boyutta…
Bu durumun ekonomi ile ilgisi var tamam ama sosyolojik anlamda da irdelenmesi gereken bir konu…
Çünkü veda etmek hiç kolay değildir, hele hele vatanından…
Bir tek duygu geriye doğru insana el sallatır…
O da umutsuzluktur…
Umudunu kaybedenler de bırakın vatanını, canını bile bırakıp gider…
Tehlikeyi görerek, bu konuyla ilgili toplumsal olarak birlikte, yeniden umutları yeşertmemiz gerekir.
Yorumlar
Kalan Karakter: