2019 yerel seçimleri için sular erken ısınmaya başladı. Hatta kaynıyor desem yalan olmaz. Özellikle Muhalefet Partisi CHP’de belediye başkan adaylarının erken açıklanması adına görünmeyen bir baskı var. Bu durum da belediye başkan aday adaylarını sahada kendini göstermesine, CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu hatta genel merkez yöneticileriyle birlikte fotoğraf çektirme yarışları tüm hızıyla sürüyor. Burun farkıyla belediye başkan adayı olmak isteyenler ise, algı yönetiminde aklınıza hayalinize gelmeyecek şekillere giriyor.
Bu karmaşanın yaşandığı bir dönemde Antalya’ya gelen Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile özel görüşme sağlayarak, kaldığı otelin odasında konuyu konuşma fırsatı buldum. Bugün manşetten yayınladığımız sadece Hürses Gazetesi’ne özel röportajda merak edilen tüm sorulara yanıt bulacaksınız.
Otel odasının içerisinde biz Antalya’yı konuşurken, belediye başkan adayı olmak isteyenlerin sıralanmış bir şekilde kapılarda ve lobide beklemesi ayrıca değerlendirilmesi gereken bir fotoğraftı…
Yılların verdiği izlenim, daha önce de Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığım röportajları göz önünde bulundurursak öngörüm CHP’de ne büyükşehir, ne de ilçe belediye başkan adaylıkları öyle ‘ben başkan adayıyım’ demekle olacak gibi değil. CHP’de eski alışkanlıklarını sürdürenler bunları artık bir kenara atsın çünkü Kılıçdaroğlu, net tavırla belediye başkan adaylarını nasıl belirleyeceği noktasında fikrini ortaya koydu. Bu nedenle ‘CHP’de bu seçim eskisi gibi olamayacak ve hiç kimse kendisini belediye başkan adayı olarak görmesin diye cümle kursam hiç de abartmamış olurum.
Yok eğer bu fikre katılmayıp, ‘ben adayım kardeşim’ hatta ‘belediye başkanıyım’ diyen varsa Kılıçdaroğlu’nu iyi tahlil etmemişsiniz derim.
Neden mi?
Kılıçdaroğlu, genel başkan olduğundan beri kapısını çalıp kendisiyle görüşen milletvekili, belediye başkanı, parti yönetici, meclis üyesi aklınıza gelen kim varsa ‘efendim ben göreve talibim, adayım’ cümlesi kurulduğunda verdiği tek yanıt vardır. “Tamam o zaman git, çalış..!”
“Efendim, ben Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına talibim…”
Kılıçdaroğlu’nun yanıtı, “Tamam o zaman git Antalya’ya, çalış” dediğini gazeteci olarak ben çok iyi biliyorum. Eğer yıllarca partide görev yapmış biri iseniz ve bir yerlere adaysınız bu yanıtı çok iyi bilmeniz hatta genel başkanın ne demek istediğini bilirsiniz.
Yok, “Ben Genel Başkanımla konuştum, bana git Antalya’ya çalış dedi, aday benim” diyorsanız, siz ne siyaseti, ne partinizi, ne de genel başkanınızı tanımıyorsunuz demektir!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, daha seçime uzun bir süre varken kimseye sen başkan ol demeyeceği öngörüsündeyim. Ayrıca birilerinin partide sadece koltuk peşinde siyaset yapmak istemediğini parti içi söylemlerinden çıkarıyorum.
Bu nedenle erken konuşmanın hem partiye, hem de yerel seçimlere zarar vereceğini düşünmeleri gerektiğini hatırlatmama gerek yok umarım…
Öte yandan, Kılıçdaroğlu ile sohbetimizin sonunda kendisine siyasi ahlak üzerine 2 buçuk yıl emek verdiğim ‘Tanrım Beni BAŞKAN Yarat’ adını taşıyan kitabımı imzalayarak, hediye ettiğimde üzerinde çok fazla durdu. Konunun ‘siyasi ahlak’ olmasından dolayı memnuniyetini dile getirirken, “Çok anlamlı bir konu, okunması gereken bir kitap” diye yorum yapmasına sevindim.
Bir daha ki buluşmamızda kitabımı okuyacak olan Kılıçdaroğlu ile siyasi ahlak üzerine değerlendirmelerini dinlemeyi umut ediyorum.
İyi haftalar…
Yorumlar
Kalan Karakter: