Kemal Kılıçdaroğlu’nu, başarısız bir muhalefet lideri olarak değerlendirirdim. CHP Genel Başkanı olduğu dönemde, kendisini eleştiren çok sayıda yazı da yazmıştım. Geçtiğimiz günlerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açtığı bir hakaret davası nedeniyle hakim karşısındaydı. “Tarihe not düşmek için” yaptığı konuşmanın hemen her kelimesine katılmamak mümkün değil.
Ancak ben, çok önemli bulduğum bazı bölümleri paylaşmak istiyorum bugün.
“Büyük Ortadoğu Projesi’nin ikinci fazına geçildi. Emperyalistlerin, işgalcilerin ve vatanımızda çocuklarımızda geleceğimizde ve canımızda gözü olan düşman cephesinin kurduğu planın ilk aşaması tamamlandı. Şimdi ikinci aşaması uygulamaya kondu. Büyük Ortadoğu Projesi’nin ilk aşaması şudur: Rüşvet ve yolsuzluk yoluyla zenginleştirdikleri, teröre ve uluslararası suç teşkil edecek işlere girmesini sağladıkları, ülkeyi toprak tavizleri vermek zorunda bırakacak kadar borçlandıracak ‘tek adam’ rejimi kurmaktı.
Ve en önemlisi, ülkedeki bütün güçleri ‘teslim alabilecekleri’ bir tek adamda birleştirmekti. İlk faz tamamlandı. Teslim aldıkları ve bütün güçleri üzerinde birleştirdikleri ‘tek adam ve saray rejimi’ni kurdular. Erdoğan ailesinin malvarlığı dolayısıyla dönemin ve şimdinin ABD Başkanı Trump tarafından tehdit edildiğini ve Erdoğan’ın bu tehdide hemen boyun eğdiğini, sadece biz değil bütün dünya biliyor.
Egemen güçler tarafından teslim alınan bir devlet başkanı ülkesine hizmet edemez. Bu da tarihin önümüze koyduğu bir başka gerçektir. IŞİD terör örgütü ile petrol alışverişi yapan damadına ait TIR konvoyunun uydu görüntüleri ve ticaret yaptıkları belgelerde bir başka devlet tarafından kullanılarak tavizler alınıyor. Damadı üzerinden Putin’in, çocukları üzerinden Trump’ın, çeteleri yüzünden İsrail’in teslim aldığı bir Erdoğan ve ilk aşaması tamamlanmış bir BOP var karşımızda.
BOP’un ikinci aşaması sürecinde Türkiye alenen bir sığınmacı deposu haline getirilmiştir. Ne acıdır ki para uğruna Türkiye’ye ‘Geri Kabul Anlaşması’ imzalatılmıştır. Bir ülkeyi bölmek için önce o ülkeyi sığınmacı nüfus olarak büyütüp, ekonomik olarak küçültürseniz, yani yoksulluğu yaygınlaştırırsanız, emperyal güçlerin ekmeğine yağ sürer ve emellerine hizmet etmiş olursunuz. Açıkça söylüyorum bugün için yapılan budur. Para alan, emir alır. Ödeyecek paranız yoksa elinizdeki toprakları vermek zorunda kalırsınız. Kısa, öz ve direkt söylüyorum! Erdoğan, Kıbrıs ve Ege’de taviz ve toprak verecek.
Hatırlayın! ‘Gerekirse Kıbrıs’tan bir kısım toprakta verilebilir’ diyen Erdoğan, ‘Emir komuta merkezim isterse Papaz elbisesi giyerim’ diyen Erdoğan, ‘Hem laik hem Müslüman olunmaz’ diyen Erdoğan, ‘Valilere çukurlar eşilirken, dokunmayın talimatını ben verdim’ diyen Erdoğan, ‘Ne istediler de vermedik, bitsin bu hasret dön gel’ diyen Erdoğan, kurucu irademiz ve liderlerimize, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ‘Ayyaş’ diyen Erdoğan… Dolayısıyla Erdoğan, ülkemiz, devletimiz, birliğimiz ve geleceğimiz için bir tehdit ve tehlikedir.
BOP’un ikinci aşaması, Kıbrıs ve Ege’den toprak ve taviz vererek tamamlanmayacak, devam edecek. Ülkemize sokulan ve sayısı belli olmayan ama on milyonlarla ifade edilen, geri kalmış dünyanın hemen her tarafından yurdumuza gelen, eğitimsiz, kayıtsız, geçmişi bilinmeyen ve içerisinde çok sayıda cihatçı olduğu tahmin edilen, milyonlarca sığınmacı, emperyalistlerin Erdoğan eliyle ülkemiz üzerinde kurduğu korkunç tablo bir beka sorunudur.
İç karışıklık, dış müdahale zemini oluşturur. Bu yakın tarihte her zaman böyle olmuştur. Irak’ın işgalini hatırlayın lütfen… Güçler ayrılığı olmayan ve yasadışı malvarlığı dolayısıyla teslim alınabilecek tek bir kişi üzerine inşa edilen bu ucube sistem ülkemiz için beka sorunudur.”
Yorumlar
Kalan Karakter: