Bütün dünyayı yakından ilgilendiren ABD Başkanlık seçimini, her zamankinden farklı olarak izlemedim, sonucu sabah uyandığımda öğrendim. ‘Nefes kesici’ bir seçim değildi benim için; sonuç zaten belliydi ve bunun için bir gece uykusuz kalmaya değmezdi. Dünyada birçok insan da benim gibi düşünüyordu. Bahis şirketleri, Hillary Clinton için 1’e 1.2 verirken, Donald Trump için 1’e 12 veriyordu. Yapılan 12 anketin tamamında Clinton’un başkan seçileceği öngörülüyordu. Milyonlarca insan gibi ben de yanıldım; olmaz denilen oldu ve Trump başkan seçildi.

Neden?..

Kaba saba tavrına; zenginliğiyle aralıksız övünmesine neden olan görgüsüzlüğüne ve şımarıklığına; ırkçı, cinsiyetçi, İslam düşmanı, hakaret ve tehdit yüklü diline rağmen neden ABD halkı Trump’ı başkan olarak görmek istedi?

Birçok neden sayılabilir; ancak ilk sırada ‘ekmek’ ve ‘güvenlik’ geliyor. Gizli işsizliğin giderek artan ABD halkına ‘iş’ vaat etti Trump. Terör korkusunun ‘paranoya’ düzeyine getirildiği halka, “daha güvenli bir ülke” vaat etti ve bu iki vaat, Trump’ın, bütün öngörüleri alt üst ederek kazanmasına yetti.

* * * * *

Ortalama ABD vatandaşı için, iş ve güvenlik ilk sırada geliyordu; biraz daha geniş bakanlar için ise, Trump’a evet demek, ‘düzen’e, bir başkaldırı değilse de, bir ‘itiraz’dı. Nedir sözünü ettiğimiz düzen? Silah firmaları, Pentagon (Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı), CIA (Merkezi İstihbarat Örgütü) ve FED (Amerikan Merkez Bankası) tarafından yönetilen bir ülke, hatta bir dünya… Bunu bilmeyen yok artık; dünyayı, bu güçler ve arkasındaki ‘hanedanlar’ yönetiyor. Bu güçlerin, sistemin çoktan bir parçası haline gelmiş ve “kolay yönetilebilir” Hillary Clinton’u başkan olarak istemeleri son derece doğal. Düzenin tüm aktörlerinin, ki anket şirketlerinden Hollywood’a kadar geniş bir yelpazede yer alırlar, Clinton’un seçilmesi için çaba göstermesinin anlamı da budur.

Bu güçlerin beklentilerine ve taleplerine rağmen başkan seçildi Trump. Bu anlamda; ABD vatandaşının, “yeter artık, bu maskeli baloya bir son verin” demesiydi, Trump’a oy vermesi. Peki maskeli balo bitecek mi?..

* * * * *

Seçim sonucunu tahmin edememiş olabilirim; ama bundan sonrası konusunda pek de kuşkum yok; Trump “hizaya getirilecek”. Su başlarını çoktan tutmuş devler, ne vaat ederse etsin, Trump’ın kendi uzun vadeli planları doğrultusunda yürümesini sağlayacak. Bunların daha ötesinde, “FED Başkanını değiştireceğim” diyen Trump’ın, belki başına gelmeyen kalmayacak.

FED’e dokunmak… Bu konuda biraz durmak şart. FED, bildiğimiz merkez bankaları gibi değildir. Son derece bağımsız bir kurumdur; kendi kararlarını kendisi alır, aldığı kararlar, ne Beyaz Saray ne de kongre tarafından onaylanmak zorundadır. Para arzını, faizleri, enflasyonu, resesyonu, depresyonu kontrol eder. Uygulamaları nedeniyle kimseye hesap vermek zorunda değildir. Para basma kararı, sadece ama sadece FED’in ve arkasındaki hanedan güçlerindir. Hatırlayalım; buna karşı çıkıp kendi parasını basan Lincoln ve FED’in hükümete faizle kredi vermesini yasaklayan, hazinenin gümüş sertifikaları basmasını emreden Kennedy, öldürüldüler.

* * * * *

Dünyanın süper gücünün yeni patronu Trump, kısa sürede gerçek patronların kimler olduğunu öğrenecek. Yoksa, kimilerinin iddia ettiği gibi, zaten çoktan biliyor ve hatta onların, “farklı seslendirilmiş” yeni aktörü mü?