Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul seçimlerini yenileme kararı, gündemin tepesine sert bir biçimde oturdu. 36 gün sonra verilen karara göre, seçimler 26 Haziran’da yeniden yapılacak.
Gerekçe: “Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu!”
Ya da herkesin artık yakından bildiği gibi; İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yaklaşık 35 milyar liralık bütçesi. Hani yandaşlara bayram şekeri gibi dağıtılan milyarlar…
* * * * *
Kararın hukuksal irdelemesi yapılamaz; çünkü hukukla hiçbir ilgisi yok. Hukuk dışı olmanın ötesinde; hukuku, mahkemeleri, yüksek mahkemeleri, yargıçları küçük düşüren, değerlerini yok eden siyasi bir karar bu. Demokrasi, serbest seçimler, halkın iradesi kavramı ve hukuk, yargı eliyle sandığa gömüldü.
Siyasal bir karar... Bu karara verilecek tepki de siyasal olmalı ve seçim boykot edilmeli. Bu; “artık kuralları sizin koyduğunuz bu oyunda oyuncu olmak istemiyoruz; sizin hukuksuzluğunu meşrulaştırma aracı olmayacağız” anlamına gelecektir. AKP iktidarı, sadece ülkemizde değil, bütün dünyanın gözünde “kendi çalıp kendi oynayan” konumunu güçlendirmiş olacaktır.
* * * * *
Karar siyasal, ancak sonuçları sadece siyasal olmayacak ne yazık ki. Derin bir kriz yaşamakta olan Türkiye ekonomisi, kolay çıkılamayacak bir çukura düşecek.
Borç boyumuzu çoktan aştı… Her 4 kişiden biri işsiz… Faizler arttı… Dolar, daha şimdiden 6 lirayı geçti… Enflasyon tavan yaptı… Büyüme eksilerde…
Üstelik, yerel seçimler için 60 milyar liradan fazla para harcanmışken, yeni bir seçim bütçesi daha oluşturulacak. Ekonomi bir darbe daha yiyecek. Bedelini de, her zamanki gibi, yandaşlıkla zenginleşenler değil, yoksullar ödeyecek.
* * * * *
YSK’nın kararı, iktidarın sandıkla değiştirilemeyeceğini; sandıkla gelenlerin sandıkla gitmeyeceklerini bir kez daha ortaya koyuyor. Taa yıllar önce demişti Erdoğan; “Demokrasi bizim için bir tramvaydır. İstediğimiz durağa gelince ineriz.” Görünen o ki, istedikleri durağa çoktan gelmişiz.
Gerekçe: “Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu!”
Ya da herkesin artık yakından bildiği gibi; İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yaklaşık 35 milyar liralık bütçesi. Hani yandaşlara bayram şekeri gibi dağıtılan milyarlar…
* * * * *
Kararın hukuksal irdelemesi yapılamaz; çünkü hukukla hiçbir ilgisi yok. Hukuk dışı olmanın ötesinde; hukuku, mahkemeleri, yüksek mahkemeleri, yargıçları küçük düşüren, değerlerini yok eden siyasi bir karar bu. Demokrasi, serbest seçimler, halkın iradesi kavramı ve hukuk, yargı eliyle sandığa gömüldü.
Siyasal bir karar... Bu karara verilecek tepki de siyasal olmalı ve seçim boykot edilmeli. Bu; “artık kuralları sizin koyduğunuz bu oyunda oyuncu olmak istemiyoruz; sizin hukuksuzluğunu meşrulaştırma aracı olmayacağız” anlamına gelecektir. AKP iktidarı, sadece ülkemizde değil, bütün dünyanın gözünde “kendi çalıp kendi oynayan” konumunu güçlendirmiş olacaktır.
* * * * *
Karar siyasal, ancak sonuçları sadece siyasal olmayacak ne yazık ki. Derin bir kriz yaşamakta olan Türkiye ekonomisi, kolay çıkılamayacak bir çukura düşecek.
Borç boyumuzu çoktan aştı… Her 4 kişiden biri işsiz… Faizler arttı… Dolar, daha şimdiden 6 lirayı geçti… Enflasyon tavan yaptı… Büyüme eksilerde…
Üstelik, yerel seçimler için 60 milyar liradan fazla para harcanmışken, yeni bir seçim bütçesi daha oluşturulacak. Ekonomi bir darbe daha yiyecek. Bedelini de, her zamanki gibi, yandaşlıkla zenginleşenler değil, yoksullar ödeyecek.
* * * * *
YSK’nın kararı, iktidarın sandıkla değiştirilemeyeceğini; sandıkla gelenlerin sandıkla gitmeyeceklerini bir kez daha ortaya koyuyor. Taa yıllar önce demişti Erdoğan; “Demokrasi bizim için bir tramvaydır. İstediğimiz durağa gelince ineriz.” Görünen o ki, istedikleri durağa çoktan gelmişiz.
Yorumlar
Kalan Karakter: