Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yine ustaca bir hamle yapıp görmememiz, duymamamız ve konuşmamamız gerekenleri, dikkatleri farklı bir yöne çekerek görmemizi, duymamamızı ve konuşmamamızı sağladı.
Mesela emekliler.
Yaklaşık 40 ilde eylem yaptı emekliler. “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Saray’a değil emekliye bütçe”, “Sefalete teslim olmayacağız” sloganlarıyla sokakları inlettiler, duydunuz mu seslerini?
Mesela işçiler.
Ekonomi yönetimi ve kendi bekaları için onları koşulsuz şartsız destekleyen STK başkanları, 2024’ün ikinci yarısında asgari ücrete zam yapılmaması konusunda görülmemiş bir al gülüm-ver gülüm ilişkisi içinde. Ya işçiler? Yapılan anketler, işçilerin yüzde 82’sinin zam beklediğini, insanca yaşamak için asgari ücrete mutlaka zam yapılması gerektiğini söylüyor. İşçilerin sesini duyan var mı?
Mesela kadınlar.
2024’ün ilk 4 ayında 147 kadın, erkekler tarafından katledildi. Kadına şiddete karşı önlem aldığını iddia eden hükümet yetkilileri ve bakanların söylemlerinin aksine kadın cinayetlerinde yılın ilk 4 ayında, son dört yılın zirvesi yaşandı. Katledilen kadınların isimlerini hatırlayan var mı?
İnsanı insan yapan tüm değerler ayaklar altındayken, biz kalkıp hayvanları konuştuk. Neden mi? Çünkü uzun zamandır Türkiye'de tartışma konusu olan sokak hayvanları meselesi, tam da emekliler sokağa dökülmüş, işçiler itiraz etmeye başlamış, kadın cinayetleri tavan yapmışken, bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla meclise taşındı.
Tüm sorunlarını çözmüş, tek sorunu sokak hayvanları olan canım ülkemde siyasetten iş dünyasına, sanatçısından esnafına, yaşlısından gencine herkes bu konuya kilitlenmiş durumda. Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılacak değişiklik ile 30 gün içinde sahiplenilmeyen köpeklerin, iğne ile ilaç verilerek uyutulması planlanıyor.
Sokak hayvanlarının uyutulmasına karşıyım. İnsanımızın, özellikle de çocuklarımızın sokak hayvanları tarafından katledilmesine de tüm benliğim ile karşıyım.
Türkiye Cumhuriyeti gibi büyük ve güçlü bir Devletin bu sorunu medeni bir şekilde çözme imkanının, yeteneğinin ve kabiliyetinin olduğu herkesin malumudur. Amacı algı yönetiminden başka bir şey olmayan bu kısır tartışmada taraf olmayacağım.
Her zaman olduğu gibi objektif kalacağım.
Alnı secdeye değen herkesin, özellikle de muhafazakar olduğunu iddia eden kesimin hayvan katliamlarına karşı olması gerekir. Çünkü Kur’an böyle emrediyor. Şöyle göz ucuyla bir baktım Kuran’ı Kerim’de hayvan katliamları için ne emredilmiş;
Enam-38: “Yeryüzünde yürüyen hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki, sizin gibi birer ümmet olmasınlar. Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmamışızdır, sonra hepsi Rablerinin huzurunda toplanırlar.”
Hz. Muhammed bu ayet üzerine "Eğer köpekler ümmetlerden bir ümmet olmasaydı, onun katledilmesini emrederdim” buyuruyor.
Hem yüce Allah hem Peygamber Efendimiz ‘köpeklerin uyutulmasını’ karşı iken, alnı secdeye değen Cumhurbaşkanımız ve AK Parti Milletvekilleri nasıl olacak da bu yasa tasarısını onaylayacak, büyük bir merakla takip ediyorum.
Ola ki şirk koşuldu ve tasarı gerçekten yasalaştı. Yerel yönetimlere bu görev tebliğ edilse bile biz Antalya’da rahatız.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’i yakinen tanırım, hiçbir canlıya zarar vermeyecek kadar şefkat doludur yüreği.
Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’a kefilim, bırakın can almayı, hiçbir canlının canını dahi yakmaz.
Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz bir dönem ANET AŞ’de yöneticilik yaptı ve mezbahadaki kesimlerden meshuldü ama o başka, bu iş başka. İnşallah 11 Haziran’da özgür kalınca, yüreğindeki hayvan sevgisini bizlere gösterir.
Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan'ı yeni yeni tanıyoruz ama kendisinin bu katliama ortak olacak, bu vahşete sessiz kalacak bir yüreğe sahip olmadığına eminim.
Döşemealtı Belediye Başkanı Menderes Dal’ın da böyle bir vahşete ortak olmayacağını düşünüyorum . O ki kendi partilisi, halef-selef olduğu eski başkan Turgay Genç’in yanlışlarını bile ifşa etmekten geri durmadı, böyle bir yanlışa asla geçit vermeyecektir.
Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım’ın da bu hataya düşmeyeceğinden adım gibi eminim. Yapmaz, yüreği el vermez yapamaz.
O yüzden bu algı yönetiminin neden olduğu girdaptan kendimizi ve dikkatimizi bir an önce kurtarıp, asıl meselelere odaklanalım. Mesela enflasyon.
Birileri sürekli tarih veriyordu hani.
Ne zaman düşecekti enflasyon?
Yorumlar
Kalan Karakter: