Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) 79’uncu Genel Kurulu’nda tek listeyle giden seçimlerde, mevcut Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu 7’nci kez Birlik Başkanlığına seçildi.
Ama konumuz bu değil.
Çünkü;
Rifat Hisarcıklıoğlu’nun 2001 yılından bu yana, tam 22 yıldır, tamı tamına 7’nci kez, karşısında aday dahi olmadan başkanlık görevine devam edebiliyor olmasının bile haber değerini gölgede bırakan gelişmelere sahne oldu, TOBB’un 79’uncu genel kurulu.
10.00’da başlayacağı ilan edilen Genel Kurul, önce 11.00’e, ardından da 14.30’da ertelendi. Nihayet 14.30’da başlayan Genel Kurulun Başkan Adayı belliydi ama 20 kişilik Yönetim Kurulu Listesi, Genel Kurul başladıktan yaklaşık 2 saat kadar sonra, 16.30 sularında, seçimin bitmesine yarım saat kala açıklanabildi.
Listenin, son dakikaya kadar sır gibi saklanmış olması sinirleri bir hayli gerdi haliyle. Özellikle Yönetim Kurulunda olma hayali kuranlar için dakikalar geçmek bilmedi. Yönetim Kurulu Üyeliği hayalleri kuran TOBB delegelerinin, doğumhane önünde bekleyen baba adayları gibi mekik dokuduğunu, telefonlarının yüzlerine yapıştığını, üst üste yaktıkları sigaraları gözünüzün önüne getirin; Genel Kurulun gerçekleştiği TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nin bugün neden dumanaltı olduğunu daha iyi anlarsınız.
Kapalı kapılar ardında neler yaşandı, yine her zamanki gibi bilinmeyecek, bu nedenledir ki cevabı daha mümkün bir sorunun peşine düştüm. Delegeleri meraktan tırnaklarını kemirirken, TOBB’un ulu ve haşmetli Başkanının haleti ruhiyesi nasıldı?
O da, gergin bir şekilde Yönetim Kurulunda birlikte çalışacağı isimler ile ilgili icazet mi bekliyordu, yoksa Yönetim Kurulu Üyesi yapacağı isimler üzerinden keyfine keyif katan bir ‘al gülüm ver gülüm’ sohbeti mi gerçekleştiriyordu?
Tarihi, günler öncesinden belli olan bir seçimde, yarışacak ya da aday gösterilecek isimlerin son saate kadar bir sır gibi saklanmasının, bendeki haleti ruhiyesi hemen hemen bu şekildeydi.
Ama konumuz bu da değil.
Nihayet ulu ve haşmetli Başkan, yeni dönemde TOBB yönetiminde birlikte çalışacağı isimleri açıklamıştı ki TOBB’un 79’ncu Genel Kurulu’na damga vuracak skandal burada gün yüzüne çıktı.
Çok değil, 7 ay öncesine, Ekim ayına geri dönelim. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın 1 Ekim’de gerçekleşen organ seçimlerini hatırlayalım. Hepinizin malumu olduğu üzere büyük tartışmalara neden olan seçimde mevcut Başkan Ali Bahar, örnek bir hak arama mücadelesi verip, rakibi Davut Çetin’in oy pusulalarını işaretlemek suretiyle seçime hile karıştırdığını hukuk önünde ispatlamıştı.
Tam da bu noktada;
Seçime hile karıştıran Davut Çetin’in, ATSO’nun eski başkanı olmakla birlikte TOBB Yönetim Kurulu Üyesi olduğunu, yani TOBB’un ulu ve haşmetli Başkanı Sayın Rifat Hisarcıkoğlu’nun ekibinin bir üyesi olduğunu hatırlatmakta fayda görüyorum.
Fakat konumuz bu da değil.
Son 18 yıldır, TOBB Yönetiminde, Yönetim Kurulu Başkanı tarafından temsil edilen Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, bizzat ulu ve haşmetli TOBB Başkanın kararı ile 79’uncu Genel Kurul kapsamında temsil hakkından mahrum bırakıldı. Antalya’yı temsil görevine, bin küsur üyesi bulunan Antalya Ticaret Borsası’nın Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır layık görüldü.
(Sayın Ali Çandır’ı tebrik ediyor, görevinde başarılar diliyorum fakat bu göreve üstün vizyonu ve sürdürdüğü başarılı çalışmalardan dolayı getirilmediğini, siyaseten piyangonun kendisine vurduğunu kendisinin de çok iyi bildiğinden eminim)
Türkiye tarımının ve turizminin en önemli merkezi konumundaki Antalya’nın, TOBB nezdinde 58 bin üyeye ve 141 yıllık köklü bir geçmişe sahip ATSO tarafından temsil edilmemesi başlı başına bir skandal iken, bu haktan mahrum bırakılması, hakkını, hukuk önünde arayıp suçu ve suçluyu ispat eden Ali Bahar’ın inatla ve ısrarla ‘Kral Çıplak’ demesinden kaynaklanıyorsa, bu skandaldan da öte TOBB için tam bir kara lekedir.
TOBB’un ulu ve haşmetli Başkanı, seçime hile karıştırdığı hukuken kesin olan, eski mesai arkadaşı Davut Çetin’in intikamını almak için ATSO Başkanı Ali Bahar’ı Yönetim Kurulunun dışında bıraktı ise tuz çoktan kokmuştur.
Ki seçim sonrası Davut Çetin ve uzaktan kumandalı ATSO Meclis Başkanı Ahmet Öztürk’ün, kankaları Ali Çandır ile boy boy fotoğraflarını yayınlayıp göbeklerini kaşımaları, tuzun koktuğunun bir başka göstergesidir.
Gelelim sadede.
Beyler;
Kendi hırs ve çıkarlarınız için Antalya’ya göstere göstere kötülük ediyorsunuz.
ATSO bu kentin en büyük, en değerli ve en önemli kurumlarının başında geliyor. Ekonomiden tutun da sanata ve kent kültürüne kadar hemen her alanda büyük hizmetlerde bulunuyor.
Kişilere duyduğunuz husumet yüzünden, Antalya’nın yeri doldurulamaz bir değerine savaş açmanız, işlevsizleştirmeye çalışmanız, şehre karşı işlenmiş açık bir suçtur.
Hiç kimse, hiçbir sebeple ATSO’nun ya da başka bir kurumunun veya başkanının başına gelen olumsuz bir gelişme sonrası göbeğini kaşıya kaşıya keyiflenemez.
Bu, Antalya’ya ihanettir.
Unutmayın Efendiler;
Hiçbir ihanet cezasız kalmaz!
Yorumlar
Kalan Karakter: