Uzun bir sürenin ardından Dışişleri Eski Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu ile karşılaşmak, sohbet etmek, Antalya’yı konuşmak, son zamanlarda yaşadığım / yaşadığımız onca kötü şeyin ardından gerçekten iyi geldi. Hala dost, hala hoşsohbet.

Antalyaspor Kulübü Başkanı Aziz Çetin’in Kosta Rika Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu’na atandığı törende bir aradaydık Sayın Çavuşoğlu ile. Son zamanlarda kendisine bu tür ortamlarda rastlamak pek mümkün olmadığından, Sayın Çavuşoğlu ile bu törende karşılaşmış olmayı ‘hoş bir tesadüf’ olarak nitelendiremiyorum.

Meslek hastalığı işte

Tabi yeri gelmişken sevgili dostum Aziz Çetin’e yeni görevinde başarılar dilerim. Elinin değdiği her şeyi güçlendiren ve güzelleştiren birinin Kosta Rika ile var olan ilişkilerimizi de çok daha ileri bir boyuta taşıyacağına eminim.

Geçtiğimiz yıl tüm yönleriyle ele alıp, gerçekleri belgeleri ile ortaya koyduğumuz ‘Antalyaspor’un Kayıp Milyonları’ başlıklı haberimizin, aradan bir yıl geçmesine rağmen hala gündemde olması, parçası olduğum Hürses ekibi adına önemli bir gazetecilik başarısıdır bence.

Ortaya koyduğumuz tüm belge ve kanıtlara rağmen gerçekleri, ücreti mukabilinde eğip bükerek Antalyaspor üzerinden ‘balon’ gündemler oluşturma niyetinde olanlara, tokat niteliğinde bir cevaptı Sayın Çavuşoğlu’nun icabeti.

Çünkü Mevlüt Çavuşoğlu ismi, hiçbir zaman illegal kişi ve olaylar ile yan yana gelmemiştir. Onun kadar tecrübeli ve konulara hakim birinin, böyle çirkin iddiaların gündemde olduğu bir dönemde Aziz Çetin ile fotoğraf vermesi, tarafını belli etmesi iddiaların asılsız olduğuna delalettir.

Antalyaspor’un kayıp milyonlarını kasalarında tutanlar, ısmarlama iftiralar ile sorumluluğu başta Aziz Çetin olmak üzere mevcut yönetime yıkma niyetiyle yola çıkıp baltayı fena halde taşa vurdu. Çavuşoğlu’nun bu duruşu ortaya atılan iftiralara yanıt olmanın dışında, başka bir gerçeğin daha ayan beyan görünmesine neden oldu.

Çavuşoğlu’nun yakını olduğunu iddia ederek güç ve saygı kazanmaya çalışan Mustafa Yılmaz’ın,  Mevlüt Çavuşoğlu ile merhabasının dahi kalmadığı, kesinlik kazanmış oldu.

Şimdi önlerinde iki seçenek var bu balon gündem yapıcıların;

Ya Sayın Çavuşoğlu’na rağmen, hatta Çavuşoğlu’nu da bu iddiaların tarafı yaparak iftira kampanyasında yepyeni bir sayfa açacaklar ki bu yürek ister…

Ya da kendi kazdıkları çukura düştüklerini kabul edip Antalyaspor’un Kayıp Milyonlarının hesabını verecekler.

ZAMAN HER ŞEYİN İLACI

Hem başsağlığı hem de başarı dilemek niyetiyle Antalya Organize Sanayi Bölgesi’ne gidip, merhum Ali Bahar’ın ekibini ve dostlarını ziyaret ettim. Malumunuz olduğu üzere Ali Bahar’ın vefatından sonra oranın yönetiminde de bir takım değişiklikler olması gerekiyordu. Ali Bahar’ın anısına yakışır bir şekilde, sessiz sedasız görev dağılımı yapıp, Başkanlarının bıraktığı emanete sahip çıkma duygusuyla mesaiye başlamışlar.

Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nin yeni başkanı, Ali Bahar’ın Başkan Vekili Hasan Ali Gönen oldu. Kendisine yeni görevinde başarılar dilerim.

Oradaki hiç kimsenin koltuk sevdalısı olmadığı gözlerinden okunuyor. Bölgenin genelinde gerçek manada bir ölüm sessizliği var. Ali Bahar’ın acısı hala taze ve uzun süre de öyle kalacak görünüyor.

Hasan Ali Gönen’in canının ne kadar çok yandığı yüzünden ve dilinden o kadar belli oluyor ki bazen söylediklerini kendi bile duymuyor. Acısını ve üzüntüsünü fark etmeyenler söylediklerini yanlış anlayıp alınganlık gösterebilir. Zaman her şeyin ilacı derler ya başta yeni başkan Hasan Ali Gönen olmak üzere tüm organize sanayi ailesine tekrar başsağlığı ve sabır diliyorum.

Bölge Müdürü İlhan Metin de en az Hasan Ali Gönen kadar acılı ve yaralı. Fakat onu daha bir metanetli gördüm. Her zaman Başkanının arkasında dimdik durmuştu, hala o duruşu bozmuyor. Bana, yerinden kalkıp asansöre kadar eşlik etmesi oldukça ince bir davranıştı. Asansör beklerken ki serzenişlerinde de yerden göğe kadar haklıydı.

Ali Bahar’ın zamansız gidişiyle organize sanayide de yeni bir dönem başlamış oluyor. Bu yeni döneme kimler ayak uydurup kalacak, kimler umduklarını bulamayıp ayrılacak zaman gösterecek.