Yolsuzluk hiç bu kadar ayyuka çıkmamış, ayyuka çıkmış olmasına rağmen kamu otoritesi tarafından bu kadar görmezden gelinmemişti Antalya’da.
Devletin kudretli eli yolsuzluk yapana okkalı bir tokat indireceğine, yanağını okşuyor iyi mi?
Öyle bir diyaloğa şahit oldum ki; Devleti temsil eden el, halkı temsil eden ele verdiği talimata uygun işlem yapmayıp eksik işleme göz yumduğu için methiyeler düzüyor. Neymiş efendim ‘İşi bilen adamın hali başka oluyormuş.’
Bırakın karayı, havada ve denizde yaşanan kaza ve olayların bile delillerini karartıp bu yaptığından gurur duyanın, illegale göz yumması kadar doğal bir şey de olamazdı zaten. Hassasiyet, yolsuzlukların önlenmesi için gösterilse, suç işleme niyeti olan iki kere düşünür öyle hamle yapardı.
Hani hep diyorum ya ‘Otoritenin rehaveti şehrin garabetine yol açar’ diye, keşke rehavet olsaymış otoritenin hali tavrı.
Bildiğin işbirlikçiliği bu.
Neden mi bu kadar öfkeliyim? Anlatayım…
Üç dönem, yani tam 15 yıl Hakan Tütüncü tarafından yönetilen Kepez Belediyesi’nde öyle bir rant ortamı oluşturulmuş ki belediye çalışanlarının birçoğu kamuya değil, bu rant sistemine hizmet eder hale gelmiş. (Evladının kursağından haram lokma geçirmeyen, işini layığıyla yapan, kamu malına göz dikmeyen Kepez Belediyesi çalışanlarını bu illegal sistemin dışında tuttuğumu özellikle belirtmek isterim)
Hem sorumlularının gereken cezayı alması hem de meydana gelecek olası bir felaketi önlemek için yaklaşık bir aydır gündemde tutmaya çalıştığım bir konu var. Havalimanı koruma bölgesinde yasa ve yönetmeliklere aykırı bir şekilde, uçakların önüne dikilen 50 küsur metrelik beton blok var ya, hani şu 11 katlı SKYPORT adlı proje… Eşeledikçe altından öyle bir pislik çıkıyor ki görseniz mideniz kaldırmaz.
Bir kere şunda anlaşalım; Sivil Havacılık Yönetmeliği 47 ve 48’inci maddeleri ile bu projenin olduğu sahada, gerekli makamlardan uygunluk görüşü alınmadan direk dikilmesini bile yasaklamış. Konu bu kadar net ve açık.
Fakat dönemin Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, hiç kimseye sormadan, sırf canı öyle istedi diye, kanun, yönetmelik falan dinlemeden inşaat ruhsatını vermiş. DHMİ’de bakmış Antalya Havalimanı’na iniş kalkış yapan uçakların önüne bir duvar örülüyor, konuyu Antalya Valiliği’ne arz etmiş. Antalya Valiliği de her zamanki gibi hiçbir şey yapmamış. Çünkü Valilik artık bu gibi işlerle pek uğraşmıyor. Uğraşmadığını, umursamadığını şuradan biliyorum; DHMİ bakmış inşaata müdahale eden yok, tehlike her geçen gün yükseliyor, bir ‘dur’ diyen çıkar belki diye tam 2 kere yazı yazmış Antalya Valiliği’ne, uyarıda bulunmuş. Ama Antalya Valiliği uyarı yazısını da görmezden gelmiş.
Ne zamanki Antalya Havalimanı’na yolum düştü, önünden geçerken o koca yapıyı görüp haberleştirdim başta Antalya Valiliği olmak üzere Kepez Belediyesi ve diğer ilgili tüm makamlar birden cengâver kesildi. İnşaatta incelemeler yapıldı, 107 metrelik vinç söküldü falan.
Geçen yazımda da bahsetmiştim, Antalya’daki illegal olaylar kamuya mal olmazsa Antalya Valiliği harekete geçmiyor. Allah’tan önünden geçerken fark edip konuyu haberleştirmişiz. Yoksa kimsenin kılını kıpırdatacağı yoktu.
E tabi serde gazetecilik var, ‘Biraz daha derine inelim bakalım bu işin altından neler çıkacak’ diye araştırmayı derinleştirince, Kepez Belediyesi’nde yuvalanmış koca bir rant çetesi mi, örgütü mü, şirketi mi diyeyim, artık bu yapının ismini Sayıştay ve Savcılar koyacaktır.
SKYPORT SKANDALI’na karışmış, bu değirmenin çarkına su taşıyıp suç işlemiş tüm Kepez Belediyesi çalışanlarını isim isim öğrendim, biliyorum.
Gerçeklerin ortaya çıkacak olması bu kişiler için dert mi, zamanla görüp öğreneceğiz. Çünkü vatandaşın parasını cukka ederken başlarını yastığa huzurla koyup uyumaya devam etmişler. E tabi arkalarında kudretli Hakan’ları ve AK Parti iktidarının önemli isimleri de var, o yüzden ifşa olmaları, soruşturma geçirmeleri kendilerini ne kadar ırgalıyor onu da göreceğiz. Zira o çok güvendikleri Hakan’ları artık eski kudretinde değil. E bir de fillerin tepişmesinde ezilen hep çimenler olur. Zamanla göreceğiz dert mi, değil mi? Ceza mı yoksa beraat mı? Rücu mu yoksa hapis mi?
Kepez Belediyesi’ni bu rant çarkı ile devralan Mesut Kocagöz’ün her şeyi bildiğini, bildiği halde göz yumduğunu da biliyorum. Bakalım sorumlusu olduğu belediyenin bu illegal kişi ve işlemlerine ne kadar, nereye kadar göz yumacak. Gerçi ‘İşi bilen adamın hali başka olur değil mi’ Sayın Kocagöz? Kamu otoritesi göz yumuyor diye siz de ölü taklidine devam mı edeceksiniz? Onu da göreceğiz.
Bildiklerimizin bir kısmını sizlerle de paylaşalım ki havanda su dövmediğimiz anlaşılsın.
SKYPORT Projesinin tapu sahibi GAMAPORT. Gamaport’un kayıtlı resmi adresi Şafak Mahallesi’ndeki boş bir dükkan. Yerinde yeller esiyor yani.
Firma ve ruhsat sahibi ile Kepez Belediyesi Emlak ve İstimlak Müdürlüğü arasında karı-koca ilişkisi var. Evliler ya.
Projenin statikçisi ile Kepez Belediyesi Kentsel Tasarım Müdürlüğü arasında kardeşlik ilişkisi var. Aynı ananın babanın evlatları bu projede buluşmuş iyi mi?
Projenin mimarı, statikçinin ortağı.
Projeye hukuki uygunluk görüşü veren avukat, Hakan Tütüncü’nün ortağının eski eşi.
Yüklenici inşaat firmasının mühendisi ile Kepez Belediyesi İmar-Emlak-Kentsel Tasarımdan Sorumlu Başkan Yardımcısı arasında baba-oğul ilişkisi var. Yaradan baba-oğula aynı projede çalışıp, vatana ve millete hizmet etme şansını nasip etmiş. (yersen)
Ruhsata imza atmadığı için görevden alınan Kepez Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdür Vekili yerine görevlendirilen, her şeye gözü kapalı imza attığı için şu an sıkıntıdan patlamak üzere olan, muradına erdi mi bilmediğim, kara yağız delikanlı.
Eciş bücüş ilişkilerini kullanıp Kepez Belediyesi’nin üçüncü katında kendine bir makam odası tahsis edilen, eski başkanın danışmanıyım ayağına iş bağlayan, belediye binasını iş yeri haline getirmekle kalmayıp eğitim veriyorum ayağına, Kepez Belediyesi’nden düzenli olarak yüz binlerce lira tahsil eden zatı şahane ve eczacı kardeşi.
Ve daha sayamadığım birçok hısım akraba ilişkisi.
Kısacası Kepez Belediyesi’nde aşçı uşağa, uşak bahçıvana, bahçıvan hizmetçiye ama en sonunda vatana ve millete hâllenen bir ilişkiler yumağı var. Bu yumağı çözmek de başta Sayıştay’ın ve savcıların görevi. Mesut Kocagöz kendine durumdan vazife çıkarır ve başkanı olduğu belediyede bir temiz eller operasyonu gerçekleştirir mi? Valla CHP her fırsatta yolsuzluktan dem vurup AK Parti’ye yükleniyor. Görelim bakalım yolsuzlukla nasıl mücadele edecekler. CHP için tarihi bir fırsat bu.
İşin bir de Devlet ayağı var. Üşenmedik Antalya Valisi Sayın Hulusi Şahin’e SKYPORT SKANDALI’nı sorduk. Öyle kapalı kapılar ardında falan da değil, 2024’ün son basın toplantısında, herkesin içinde.
Önce projenin yerini karıştırdı. Önce Altındaş’ta dedi, bürokratları uyarınca Altınova diye düzeltti. Konuya o kadar hakim yani.
Projenin müteahhitti TÜBİTAK’a bireysel başvuruda bulunmuş. Bir rapor gelecekmiş. O rapor olumlu gelirse bir sorun yokmuş. Ama TÜBİTAK ‘olmaz’ derse olmaz dediği kısım tıraşlanacakmış.
Koskoca Antalya Valisi şunu dedi ya; ‘Benim bildiğim kadarıyla birkaç kat problem olacak, onlar da gerekirse kesilecektir. Şu anda gördüğüm fazla bir problem yok’
Adamlar yasa ve yönetmeliklere aykırı işler yapmak için Kepez Belediyesi’nde illegal bir oluşumu hayata geçirmiş, olmayacak şeyi oldurmuş, rant elde etmiş, Antalya’nın hava trafiğini tehlikeye atmış, Sayın Valimiz bu durum karşısında ‘Şu anda gördüğüm fazla bir problem yok’ diyor.
Sayın Valim bir yolsuzluğun veya usulsüzlüğün sizin için problem sayılabilmesi için kriter nedir?
Ayrıca TÜBİTAK konunun resmi muhatabı değildir. TÜBİTAK bir araştırma kuruluşudur. Verirsin parasını, istediğin konu ile ilgili bilimsel verileri seninle paylaşır. Kesin ve kati olan yasa ve yönetmeliklerdir. Yani kamu otoritesidir.
İyi o zaman yarın Depoo AVM’de ücreti mukabilinde bir uygunluk raporu alsın, 10 kat daha çıksın mevcut yapısının üzerine. Nerede kaldı korumakla ve yerine getirmekle mesul olduğunuz yasa ve yönetmelikler?
Ortada açık bir yolsuzluk, ayan beyan bir hukuksuzluk varken konuyu basite indirgeyip, ‘Boş işler bunlar’ havası vermeniz, Devlet ciddiyeti ile tezat oluşturmaktadır.
O binaya sırf birileri zengin olsun diye göz yumulur ise göz ardı edilen gerçekler Antalya’nın 11 Eylül’ü olur, Antalya ve turizm sektörü o enkazın altında kalır.
Yorumlar
Kalan Karakter: