Ses kaydı! Hani Fetö kumpasıydı? Takipsizlik aldı…!

Ebru Türel hakkında ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ iddiası ile yapılan suç duyurusu 8 ayın sonunda takipsizlik aldı.

Ortada savcılığın çözümünü yaptığı bir ses kaydı var.
Savcılığın Ebru Türel’e yapılan suç duyurusu soruşturmasında delil olarak kabul etmediği, diğer davada suçun işlendiğinin kanıtı…

Ebru Türel'in ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ iddiası ile hakkında yapılan suç duyurusunda savcılık tarafından delil kabul edilmeyen, Menderes Türel’in Fetö kumpası dediği ‘montaj’ diyerek yalanladığı ses kaydı, Ebru Türel’in müşteki olduğu gizlice kayda alınan konuşmaları yayınlamak suçunun kamu davası ve sanıkların yargılamaları devam ediyor.

Bir yanda Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Menderes Türel'in eşi Ebru Türel’in sanık sıfatı ile suç duyurusunun takipsizlik kararı…
Öte yandan mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in oğlu Mustafa Gökhan Böcek’in sanık olarak yargılandığı ve devam eden kamu davası…

Yani ortada bir suç var.
Kişiler arasında aleni olarak belediye çalışanlarına hitaben yapılan konuşmanın içeriği suç teşkil ederken, kovuşturmaya yer olmadığına karar veriliyor. Konuşmanın kayda alınması ve yayınlanması 2 ila 5 yıl arasında yargılanmaya neden oluyor.
Yani Türkiye’de bir suçu bildirmek ne zamandan beri suç oldu da, bunları ifade etmek masumluk haline geldi?
Bu davada takipsizlik verildiyse, diğer dava niye devam ediyor?
Diyelim ki biri birini öldürüyor. Sen adamı öldürene, yani katile değil de, cinayeti kayda alana dava açıyorsun!
Hepimizin bugünlerde en çok ihtiyacı olan şey ‘adalet’ kavramıdır.
Bu karar adalete olan inancı zedelemiştir.

Düşünün; kaydın yayınlandığı anda insanlar gözaltına alınıyor, alenen yapılan konuşmayı kayıt eden ‘özel hayatın gizliliğini ihlal’ ve 'kişiye ait verileri gizli kaydetme' şüphesiyle tutuklamaya gerek yokken aylarca içerde tutuluyor, ama içeriği suç teşkil eden konuşmayı yapan kişi hakkında takipsizlik kararı veriliyor.
Bu nasıl adalet?
Halkı gerçekten isyana teşvik edici bir karar.
Aleni olarak konuşmalar var kayıtlarda. Bu konuşmaların montajsız halinin emniyette olduğunu herkes biliyor. Ve bu montajsız halinde suç unsurlarının olduğu da biliniyor.

O halde neden bu dosyanın üstü kapatılıyor.
Burada bir pazarlık mı var?
Hani FETÖ taktiğiydi?
Sekiz ay öncesi gelişen suç duyurusu ve gözaltı sürecini hatırlayalım…
Geçen Mart ayında gerçekleşen yerel seçimlerde, Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Menderes Türel'in eşi Ebru Türel'e ait ses kaydı, seçim öncesi sosyal medyada yayımlanmıştı.

Menderes Türel, ses kaydına ilişkin "Bunlar klasik FETÖ taktiği. Kaybedeceğini anlayanlar, FETÖ'cü hesaplarından montaj kasetler yayınlıyor. HDP'den umduğunu bulamayan CHP, FETÖ'ye sığındı. Yazık ya, değer mi? Hele hele bir kadına, bir başkanın eşi diye FETÖ'nün montaj kasetleriyle hitap etmek ne adamlığa yakışır, ne başka bir şeye yakışır. Benim edebimle söyleyebileceğim tek şey, yazıklar olsun demektir" açıklamasında bulunmuştu.
Eski Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in eşi Ebru Türel’in şikayeti üzerine ,Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, soruşturma kapsamında 'özel hayatın gizliliğini ihlal' ve 'kişiye ait verileri gizli kaydetme' suçlamasıyla 8 kişiyi gözaltına almıştı.
Gözaltına alınanlar arasında, 31 Mart seçimlerinde Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı olan Muhittin Böcek'in akrabası Cemil Böcek ve Ak Parti il başkan yardımcısı Ayhan Ateş’in yeğeni Niyazi Ateş ismi dikkat çekmişti.
Ebru Türel’in müşteki, Niyazi Ateş, Mustafa Gökhan Böcek (Muhittin Böcek’in oğlu) Cemil Böcek, Batıkan Gül, Doğukan Demirkaya, Maksut Ateş’in ‘gizlice kayda alınan konuşmaları yayınlamak’ suçundan sanık olarak yargılandığı dava devam ediyor.

Aynı tarihlerde CHP il Başkanı Ahmet Kumbul, Ebru Türel hakkında ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ iddiasıyla Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu.

CHP il Başkanı Ahmet Kumbul’un yaptığı suç duyurusu karara bağlandı. Anayasal Suçları Soruşturma Bürosu Cumhuriyet Savcısının yürüttüğü soruşturmada ses kaydının gizlice alınması ve montajlanarak internet üzerinden yayınlanması nedeniyle delil olarak kullanılmayacağından sebeple, Türel’in sözlerinde ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ unsurunun bulunmadığı, bu sebepten kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

CHP’nin itiraz etmediğii savcılık kararı kesinleşmiştir.