79 kişi hayatını kaybetti Bolu Karkalkaya’da. Konuşulanlara bakın, bana hak vereceksiniz.
“Keşke yangın merdiveni olsaymış. Yangın alarm sistemi olsaydı böyle bir facia yaşanmazdı. Keşke itfaiye zamanında ve daha etkili müdahalede bulunabilseydi.”
79 kişinin hayatını kaybetmesinin başlıca nedeni keşkelerimiz.
Keşke sadece Bolu Kartalkaya ile sınırlı olsa bu tespit.
Kahramanmaraş’ta da hep aynı şeyi söyledik, Hatay’da da. Enkazlara bakıp bakıp keşke daha sağlam binalar yapsaydık, keşke daha sık ve sıkı bir denetim mekanizması olsaydı, keşke ilk yardım ekipleri daha kısa sürede olay yerine ulaşabilseydi.
Güzel ülkemde yaşanan her felaketin müsebbibi bu; Keşke’lerimiz.
Yaşanan bu felaketlerden ders alıp iyiki’lerimizin artması için bir girişimde bulunuyor muyuz? Tabi ki hayır. Bulunsa idik bugün Kartalkaya için şunları söylüyor olurduk.
“İyi ki zamanında o yangın merdivenleri yapılmış. Allah’tan yangın alarm sistemi zamanında devreye girmiş de büyük bir facia önlenmiş. Ekipler iyi ki doğru yerde ve doğru teçhizat ile konuşlandırılmış, bu sayede hiç can kaybı yaşanmadı.”
Ben neredeyse hiç duymadım böyle cümleler bu coğrafyada. Halbuki bu coğrafya ‘Yaradılanı severiz yaradandan ötürü’ diyenlerin iktidar olduğu topraklar. Kaybettiğimiz bu 79 can ağaç kovuğundan çıkmadı elbet, her biri yaradanın sureti olmalı bu inanışa göre. Peki, niye pisipisine, yok yere yitip gittiler bu diyardan? Neden bu kadar ucuz ve basit yaradılanın canı bu ülkede? Tek derdinizin rant ve para olduğu aşikar iken, yaradanı ne diye alet ediyorsunuz bu çirkin siyasete?
Çok merak ediyorum; yangında ölmek tatilin fıtratında var mı? Nas buna ne der?
Pek Sayın Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, o ne diyor? Gören, duyan, bilen var mı? Sorumluluğu altındaki otelde 79 kişi hayatını kaybetmiş, Sayın Bakan ve ekibi otelin Bakanlığın sorumluluğunda olmadığına dair algı oluşturma derdinde.
Koskoca Adalet Bakanı bile ‘Sorumluluk Bakanlıkta mı Belediye de mi 10 gün içinde belli olacak’ diyebilecek kadar küçüldü.
Kamunun tüm imkan ve gücü Sayın Kültür ve Turizm Bakanı’nın emrinde ama onun bu olayda hiçbir sorumluluğu yok öyle mi? Koskoca Bakan kalkıp şu cümleleri kurdu iyi mi?
“Otelin itfaiye tarafından verilmiş yangın yeterlilik belgesi mevcut. Zaten bu itfaiyede olan bir yetki. Düzenli kontrolleri ve yeterlilikleri de itfaiye tarafından yapılması gerekiyor. Bugüne kadar itfaiye tarafından tarafımıza bildirilmiş olumsuz bir durum bulunmamış.”
Bakan ya Bakan, bu ülkenin kültür ve turizm faaliyetlerinden, bu faaliyetleri düzenlemek ve denetlemekten sorumlu kişi itfaiyeyi suçladı. Beş yaşındaki çocuk pozu bunlar Sayın Bakan; “Camı ben kırmadım onlar kırdı”
Hiç kimse hesap verme, ders çıkarma, sorumluluk alma derdinde değil. Sorumluluktan kaçmak için sarf ettikleri eforun üçte birini şu ülkenin hayrı için sarf etseler, çok daha aydınlık yarınlara kavuşacağız ama nerede o şevk?
‘Otoritenin rehaveti şehrin garabetine yol açar’ derken anlatmak istediğim tam da buydu. Görmezden gelerek, sümen altı ederek, yanlışa ve illegale ‘Dur’ demeyerek sorunların büyüyüp felakete dönüşmesine neden oluyorsunuz. Felaket yaşanınca da sorumluluğu üzerinizden atmak için kırk takla atıyorsunuz. Nerede kaldı devlet ciddiyeti, devlet adamlığı.
Şimdi daha iyi anlaşılmıştır belki SKYPORT Projesine itiraz edişimin nedeni. Başta Kepez Belediyesi’nin Eski Başkanı Hakan Tütüncü olmak üzere bazı belediye bürokratları ve çalışanları, olmayacak işi oldurup haram parayla günlerini gün edecek diye niye bizler ölmek zorundayız.
Sırf daha da zengin olacaklar diye Antalya’nın hava trafiğini tehlikeye atmalarına, bu kentin başlıca geçim kaynağı olan turizm sektörünü baltalamalarına seyirci kalmak, gelecekteki acı keşkelerimizden biri daha olmayacak mı?
Boğaçay Havzası’nda kaçak bir şekilde faaliyet gösteren beton santrali ve kırma eleme tesisinin kapatılması için verdiğimiz mücadele de iyiki’lerimizin çoğalması içindi. Doğayı katleden bu tesisin yarattığı tahribat, bizim olmasa bile çocuklarımızın keşke’lerinden biri olacaktı.
‘Ben yaptım, oldu’ zihniyeti bu ülkede çok kayba, çok acıya sebep oldu. Olmaya da devam ediyor. Elindeki kamu gücünü kendi çıkarı için kullanan haramzadeler geçmişte de vardı, ne yazık ki gelecekte de var olacaklar.
Peki ne zaman adam oluruz derseniz?
Bunun için keşkelerimizin azalıp iyikilerimizin çoğalması lazım. Bunun için de sorunun kaynağına odaklanıp o en büyük keşkemizi yok etmemiz gerekiyor.
En büyük keşkemiz ne mi?
‘Elim kırılaydı da vermeseydim oyumu ona’
Yorumlar
Kalan Karakter: