Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Kurulu'nda suya zam kararı alındı. Alınan kararla birlikte meskenlerde 5 metreküpe kadar 1,83 TL olan suyun birim fiyatı yüzde 446 zam gelerek 10 TL oldu.
Haziran ayında elektriğe yüzde 38 zam geldi.
Elektrik ve doğalgaz faturalarında Şubat ayı itibariyle yeni dönem başlayacak. Yeni dönem ile birlikte elektriğe yüzde 97 zam gelecek.
1 Ağustos itibariyle konutlarda kullanılan doğalgaza yüzde 38 zam geldi.
Açıklanan Ekim enflasyon verisiyle birlikte kira ve işyerlerine uygulanacak tavan zam oranı da yüzde 62,02 olarak netlik kazandı.
İlaç fiyatlamasında kullanılan Euro’nun değeri güncellendi. Güncelleme neticesinde ilaçlara yüzde 23,5 zam geldi.
Araç muayene ücretlerine 2025 yılında yüzde 44 oranından zam gelecek.
Son iki haftada yumurtaya peş peşe iki kez zam geldi. Zamların toplam artış oranı yüzde 30’u, yumurtanın adet fiyatı 8 TL’yi buldu.
Fırıncılar ekmek fiyatlarına artan yakıt, un ve elektrik maliyetleri nedeniyle zam yapmak zorunda kaldıklarını dile getiriyor. Gayri resmi zamlı fiyatla 200 gram ekmeğin birçok şehirde 15 TL’den satılmaya başlandığı tespit edildi. 15 TL’lik fiyatın resmiyet kazanması için yeni asgari ücretin açıklanması bekleniyor.
Market raflarında son 6 ayda kaç kez etiketler değişti ve kaç ürüne, yüzde kaç zam yapıldı, bilen yok.
Akşam eşiyle kavga eden sabah hıncını vatandaştan çıkarıp zam kararı alıyor. Böyle bir başıboşlukta, böylesi bir enflasyonist ortamda işçilerin maaşlarına yılda bir kerecik yapılacak zam için komisyon toplanıyor iyi mi?
Asgari Ücret Tespit Komisyonu.
Her sene kapalı gişedir bu tiyatro.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan bir heyetle toplanır. Her yıl aralık ayında bir araya gelen komisyon, ülkenin ekonomik durumu, enflasyon oranları, yaşam maliyetleri ve iş gücü piyasasının durumu gibi faktörleri göz önünde bulundururmuş gibi yaparak yeni asgari ücreti belirler.
Elektriğe yapılacak zam öncesi bir Allah’ın kulunun aklına gelmez ama bu komisyon. Hani bir soralım bakalım komisyona, bu yüzde 38’lik zam asgari ücretle geçinmeye çalışan milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını nasıl etkiler, uygun mudur falan.
Osuruktan tayyare yani.
Komisyon aralıkta toplanıyor ama tantanası Kasım ayında başlar. Hani şu kurbağa hikayesi var ya; kurbağayı kaynar suya atarsan zıplar kaçarmış ama içinde bulunduğu suyu yavaş yavaş ısıtırsan kurbağa bunun farkına varmaz haşlanıp gidermiş…
Asgari ücret ile ilgili tantananın Kasım ayında başlamasının nedeni de bunun gibi bir şey. Kasım’da ölümü gösterip Aralık’ta sıtmaya razı etmek.
Bu seneki tiyatronun senaryosu şu şekilde; yüzde 20 zam yapılırsa 20.402 TL, yüzde 50 zam yapılırsa 25.503 TL.
Mevcut rakam ise 17.002 TL.
Türk-İş verilerine göre ekim ayında açlık sınırı 20.431 TL'ye, yoksulluk sınırı da 66.553 TL'ye yükseldi. Ekim ayında 20.431 TL olan açlık sınırının, yeni asgari ücretin uygulanacağı Ocak ayında en az 25.000 TL olması bekleniyor.
Aslında senaryo hiç değişmiyor. Sadece rakamlar değişiyor, sonuç hep aynı.
Asgari ücret adı altında sefalete mahkum edilen bir millet.
Öte yandan;
İtibardan tasarruf edilmiyor.
Hükümete yakın şirketlerin vergi borçları siliniyor.
Hısım akrabaya şıp diye üç-dört maaşlı işler bulunuyor.
Hatta;
Ayranı yok içmeye TOGG’la gidiyor Kırgızistan’a. Gitmişken Kırgızistan’ın Türkiye Cumhuriyeti’ne, yani sana bana olan 62,3 milyon dolarlık borcunu siliyor. Üstüne TOGG’u da hediye edip, tüm bunların karşılığında at alıyor iyi mi?
Gerçi at iyidir.
82 milyonun yapamadığını yapar yeri geldiğinde ki geçmişte, kameralar önünde yapmışlığı da vardır.
At murattır.
Hadi inşallah.
Yorumlar
Kalan Karakter: