Siyasilere bakarsanız her şey yolunda gidiyor hatta daha da güzel olacak. Ancak sokağa çıktığınızda herkes geçim derdinden söz ediyor.

Tabloyu genişlettiğinizde ne turizmci, ne sanayici, ne ihracatçı ekonominin gidişatıyla ilgili içinde bulunduğu durum nedeniyle karamsar tabloya karşı ne yapacağını bilmez vaziyette… Hatta herkes ekonominin gidişatından ‘korkuyor’ diye yorum yapsam, en doğru kelimeyle durumu ifade etmiş olurum.

Maliyetler artıyor…

Kapasite düşük üretim yapılıyor…

Esnaf siftah yapmadan dükkan kapatıyor…

Dün İstanbul’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Rusya Lideri Putin’in katıldığı 23. Dünya Enerji Kongresi yapıldı. Enerji ile birlikte ekonominin geliştirilmesi adına bu önemli kongrede ‘nasıl olacak?’ sorusuna yanıt arandı. Enerji demek ekonomi demek. Kongrede verilen mesajlar çok önemliydi. Çünkü ham petrol fiyatı 50 doların üzerini zorlamaya başladı. Ülkemizde akaryakıt fiyatları hızla yükseliyor. 2017 yılına girmeden ABD Merkez Bankası faizi çeyrek puan yükseltirse, bir de ham petrol fiyatları artarsa işte o zaman tepetaklak gelme durumunda olacağız. Beklentinin bu yönde olması ekonominin tablosunu karartıyor. Hele hele hükümetin 2016 yılı için 4,5 olarak belirlediği hedef büyüme oranını 3,2’ye düşürmesi ekonominin gelecek tablosunda da karamsarlaştırıyor. Büyüme oranının yetersiz olması beklentileri de düşürüyor.

İşte bu yüzdendir ki; ekonomiyle ilgili olağanüstü hal (OHAL) kararı alınmalıdır.  Ekonomide OHAL kararıyla keskin ve radikal kanunlarla hep birlikte hedefleri arttıracaktır. Düze çıkacağımız dönem geldi de, geçiyor bile…