İlk açıklaması; yerine seçilen Muhittin Böcek’e; halka hizmetin değeri parayla ölçülemez başlığı ile sosyal medya aracılığıyla yapıldı.
Türel “Büyükşehir 8 bin metre2 ticari alanda, yıllık 11 milyon gelir sağlıyor. Siz 2-3 bin metrekarelik ticari alandan 82 bin gelir elde ediyorsunuz. Sonra da konuşuyorsunuz. Bizim yaptıklarımızı koruyun diyorduk. Âmâ görüyoruz ki halk için yaptıklarımızı korumak size ağır geliyor. Ancak kapitalist düzenin temsilcileri halka açık yaşam alanlarına ticari gözle bakar. Söze gelince halkçıyız dersiniz. İcraya geldi mi halka sunulan hizmetlerin maliyetinden şikayetçi olursunuz. Yok öyle yağma” dedi.
İlk açıklamasındaki özet, vurgu, yeni başkan Muhittin Böcek’in 100 gün sonrası basınla buluşmasından sonra çıkan Konyaaltı Sahili ve belediyeye gelir kaybı üzerineydi.
Türel, sosyal medya üzerinden verdiği cevabında, Böcek’e pek çok ayrı mesaj iletti.
Mesela bu alt metin mesajlarından biri; beraber imza attıkları çalışmaları içeriyordu. Nitekim kent meydanının imzalanması tarihinde Büyükşehir Belediye Başkanı, Menderes Türel’in kendisiydi. Sonra benim yaptıklarımı koru derken aralarındaki usta-çırak ilişkisi mesajı ile bir sitem vardı.
Keza; yerel seçim sonrası sayın Türel’in eşi Ebru Türel’in, Muhittin Böcek’in oğlu Gökhan Böcek hakkında savcılığa suç duyurusu nedeni ile açılmış, Ebru Türel’in müşteki, Gökhan Böcek’ in davalı olduğu davanın da gündemde olduğu bir zamanda yapılan açıklamanın içeriğinin kişiselliği de görülüyor.
Tabi açıklama bana Konyaaltı Sahili projesinin, ilk 6 aylık kiralanması ile başlayan haberlerimiz yüzünden dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Türel ve işletmeyi yapan firma sahiplerinin şahsıma, gazeteme söyledikleri sözleri ve gazete manşetlerine konu yapılmamı hatırlattı.
Hatta sayın Türel’in Konyaaltı Sahilinin kiralanmasına dair haberlerimize meclis kürsüsünden ‘sahilden plaj kiralamak istedi, alamadı diye yazıyor” sözleri ile canlı yayında adeta basın yolu ile menfaat elde etme teşebbüsümüz varmış algısı doğurmuştu. Türel’in baş danışmanı Avukat Caner Şahinkaya aracılığı ile savcılığa hakkımızda ‘yalan ve iftira’ nedeni ile suç duyurusunda bulunulmuş ve yine tarafımıza hakaretle dolu ihtar mektubu yollanmıştı.
Hal böyle olunca; sayın Türel in o günlerde beni bugün, Böcek’ten daha fazla ciddiye aldığı hissine kapıldım.
Ben, yayınlarımda her ne kadar devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan Konyaaltı Sahilinin 2886 sayılı Devlet ihale kanuna aykırı olarak 51 g pazarlık usulü ihale yapıldığına dikkat çeksem de, Avukat Caner Şahinkaya’nın uzmanlık alanı olan 51 /g ile yaptıkları ihalenin sonucu değişmemişti.
Nitekim Büyükşehir Belediyesi, Konyaaltı Sahilinde bulunan büfelere, alkollü çay bahçesi ruhsatı verilmiş ve ihaleyi alan firma da hazineye ödenen metrekareyi aşan yayılmaya rağmen, ihaleyi alan firmanın yüksek rakamla kiralama yapılmasına müsaade edilmiş ve yine yasal prosedürü bilen o tarihlerde Konyaaltı Belediye Başkanı olan Muhittin Böcek tek kelime söz etmemişti.
Bugün kendisi onca yıllık belediye başkanlığı tecrübesi ile yeni makamında işletmeci firmanın kiralamaya yetkili olduğu alanlar dışında kalan hazineye ait alanları da kiraya verdiğini fark etmiş olmalı diye düşünüyorum…Fark etmedi ise buradan kendisine bilgisini vereyim…
Kamuoyu; dünün Konyaaltı, bugünün Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Muhittin Böcek’in Türel in yazılı açıklamasına nasıl bir icraatla cevap vereceğini merak ediyor.
*****
İkinci açıklama ise Antalyaspor Derneği’nin, benzin istasyonu ihalesi sonrası geldi.
Türel, açıklamasında ‘Başkanlığım döneminde Antalyaspor’a sağladığımız akaryakıt istasyonu projesi ihalesi tamamlanmış. 5 senede 10 milyon TL’nin üzerinde kulüp sabit bir gelir kaynağına kavuştu. Kimseden teşekkür falan beklediğimiz yok, zaten eden de yok.
Ben, bu vesileyle emeği geçen herkesi tebrik ediyorum, kutluyorum. Ama bu projeye Büyükşehir meclisinde canhıraş karşı çıkanlar ve evet dememek için meclisten kaçanlar kırmızı beyaz forma ve atkıları ile açılışta boy boy poz verip projeyi sahiplenirlerse de şaşırmam” dedi.
Tabi bu açıklamadaki vefasızlık içeren sitemi anlasak da, kime dair olduğunu çıkaramadık.
Zira Antalyaspor’a dair yaptığı her katkının nedeni; sevdalısı olduğu ANTALYASPOR üzerineydi.
Antalyaspor’a gelir getirmesi için döneminde Büyükşehir ve Antalyaspor Derneği arasında imzalanan protokol ‘Büyükşehir’in moloz döküm alanının işletilmesi’ işini kapsıyordu. Bu protokol sayesinde belediye, 100 milyon lira olması beklenen kendi gelir kalemini, Antalyaspor’a bırakmıştı.
Bu kapsamda Türel açıklamasında yıllık 100 milyon lira gelir getirmesi beklenen Moloz Dökümü alanı yerine, neden yıllık 2 milyon gelire neden olan istasyon ihalesindeki vefasızlığı ve işi sahipleneceklere şaşırmayacağını bildirdi?
Antalyaspor’a küçük-büyük katkı sağlayan herkese saygı gösterelim.
Başkanlara da takımını destekleyen ve stada giden taraftara da…
Ünlü biri ile yarışmanın yolu, aynı platformda dikkate alınmış şöhret yarışına girmek değil, yarışı başka bir platforma çekecek paradigma hegemonyası hedeflemektir.
İyi haftalar…
Yorumlar
Kalan Karakter: