Antalya Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Mustafa Akaydın, iş birliği yaptı seçimi kaybetti.

Antalyaspor, kulübe başkan yaptı altıncı ayın sonunda kulüp iflasın eşiğine geldi.

Merhum Ali Bahar, iş birliği yaptı kazanacağı seçimi kaybetti.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hakan Tütüncü, iş birliği yaptı tarihi bir farkla seçimi kaybetti.

AK Parti Antalya İl Teşkilatı, iş birliği yaptı 19 ilçe belediye başkan adayının 17’si seçimi kaybetti.

İnsanın geçmişinde bir tane başarı olmaz mı? Elini neye atsa kuruyor, kiminle fotoğraf çektirse o kişi tarihin tozlu raflarındaki yerini alıyor. Eğer bir şeyi başaramamak veya kaybetmek istiyorsanız adres belli; Mustafa Yılmaz.

Bu noktada iki kişinin hakkını teslim etmem gerekir; ATSO Eski Başkanı Davut Çetin ve Dışişleri Eski Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu. Zamanında Mustafa Yılmaz ile fotoğraf çektirdiler ama adamdaki potansiyeli o kadar çabuk fark ettiler ki anında kapının önüne koyup selamı sabahı kestiler.

Düne kadar bir varsayım, mizahi bir yaklaşımdı benim için Mustafa Yılmaz’ın Kaybedenler Kulübü Başkanlığı’na aday oluşu ve ilk kez, girdiği bir seçimi açık ara kazanmış olması. Vallahi gerçekmiş billahi de gerçekmiş.

Hani derler ya ‘yemin edebilirim ama ispatlayamam’ diye, artık ispatlayabilirim.

Yazılarımı takip edenler bilirler, bilmeyenler de arşivden geçmiş makalelerime ulaşıp Mustafa Yılmaz hakkında yazdıklarımı okuyabilirler. Rahatsız oldu Mustafa Yılmaz kendisi hakkında yazdığım yazılardan ve yaklaşık 3 ay kadar önce hakkımda suç duyurusunda bulundu. Her T.C. vatandaşının Anayasal hakkıdır bu ve bu hakkın sonuna kadar kullanılmasından yanayım.

Fakat o kadar zeki, o kadar kurnaz, o kadar (bu satırı yazarken kahkaha atmak için 5 dakika mola vermek zorunda kaldım) işinin ehli bir insan ki bana haddimi bildirmek ve kendi gücünü ortaya koymak için Basın Savcılığı’na değil de gasp büroya, tehdit ve şantaj iddiası ile şikayette bulundu.

İddiası da şu; Kendisinden yazılarıma son vermek için para istemişim. Bu iddiasını sadece ve sadece tek bir şahit ile desteklemeye çalıştı. Şahidi de aynı zamanda “sentetik kent kibarı” olan Nafiz Tanır.

Bu iki ileri zekalı arkadaş bu düzmece senaryo üzerinden olağanüstü bir plan yaptıklarına kanaat getirip suç duyurusunda bulundu. Ortada tek bir delil, tek bir kanıt, şantaj ve tehdit içeren bir köşe yazısı, bir mesaj, benim tarafımdan kendilerine sarf edilmiş tek satır söz, hiçbir şey yok.

Sadece ve sadece iki ileri zekalının halüsinasyonları.

Hızlı soruşturma sonunda hızlı iddaneme hazırlandı ve bu saçma  suç duyurusunun işleme alınmasını ve davaya dönüşmesini de sağladılar. 6 Eylül günü ilk celse için hakim karşısına çıktık.

Duruşma salonuna girdiğimiz andan, duruşma bitimine kadar sürekli gözlerine baktım Mustafa Yılmaz’ın, belki bir an olsun göz göze geliriz diye, kısmet olmadı. O kudretli kişi, gözlerimin içine bakacak cesareti yüreğinde bulamadı.

Hakim bir onlara, bir bana sordu.

O kadar acemi ve iş bilmezler ki mahkeme salonundaki hallerini görmeniz gerekirdi. Kahkahalar atmamak için kendimi zor tuttum.

Kendi hazırladıkları yalanı unuttular iyi mi. Mustafa Yılmaz ile sentetik kent kibarı Nafiz Tanır’ın beyanları çelişti, biri A derken öteki Z dedi. Mustafa Yılmaz baktı ki çuvalladılar hemen en iyi bildiği şeyi yaptı; adamını sattı. Nafiz Tanır aleyhinde beyanda bulunmaya, ‘ben Nafiz’in böyle yaptığını bilseydim buna asla izin vermezdim’ falan demeye başladı.

Hakim kanuna bakar, haliyle bu iki beyfendinin maddi delil olmayan bir şikayetle sahnelemek istediği orta oyunu kısa sürdü.

Ayla Çekiç’in beraatına…

Bu beraat kararı benim nazarımda Mustafa Yılmaz’ın Kaybedenler Kulübü Başkanlığı’nın tek ve değişmez ismi olduğunun ispatıdır. Çünkü nasıl plan yaptığına, nasıl iş çevirdiğine, nasıl yönettiğine, kimlerden ve nelerden medet umduğuna, nasıl adam sattığına bizzat, en yakından şahit oldum.

İtiraf etmeliyim ki en çok Antalyaspor için üzüldüm bu süreçte. Bağlı eşeği bile kaybedecek potansiyeldeki birine koskoca kulübü teslim etmişiz.

Daha çok var ama ben adayları şimdiden uyarayım. Olası bir seçimde kazanan taraf olmak istiyorsanız Mustafa Yılmaz’dan uzak durun.

Bugün 9 Eylül 2024, malum okullar açılıyor.

Bu hafta olmasa bile önümüzdeki hafta sınıf başkanları belli olmaya başlar.

Mustafa Yılmaz’a başarılar diliyorum.

Hadi inşallah, bakarsın bu sefer olur Mustafa.