Kış bitti.
Seçim bitti.
Bayram geçti.
Tatil bitti.
Balonlar patladı. Neredeyse Bahar bile bitti.
Vaatler, projeler, altından çağlar, para yardımları, sokakta vatandaşı ile iç içe, kol kola olan siyasetçiler… Hiç uyanmak istemediğimiz, tatlı bir rüya gibiydi şu son bir ay. Fakat bitti. Artık ‘nerede kalmıştık’ deyip, gerçeklere geri dönmenin zamanı. Çünkü;
● Seçim döneminin en çok tartışılan ve üzerine sözler verilip yeminler edilen trafik sorunu, artarak büyümeye devam ediyor.
● Antalya’nın sağanak yağışlarda iflas eden ve şehrin sular altında kalmasına, can ve mal kayıplarına neden olan alt yapısı hala aynı şekliyle duruyor.
● Yerine getirilmeyen sorumluluklar, plansızlık, iş bilmezlik ve zamanında yapılmayan çalışmalar can almaya, can yakmaya devam ediyor.
● Plansız ve kontrolsüz göç yol açtığı devalüasyon yükü hala kiracının, çalışanın, emeklinin sırtında duruyor.
● Denizimiz, ormanlarımız, yeşil alanlarımız, tarihi ve kültürel varlıklarımız kirletilmeye, yakılmaya, tahrip edilmeye devam ediliyor.
● Kaçak işletmeler ve merdiven altı üretimler, faaliyetlerine kaldıkları yerden devam edebiliyor.
● Turizm hala yaz sezonu ile sınırlı ve turist hala şehre inmiyor.
● Antalya hala çıkmaz sokak. Otoban bağlantısı yok, tren yolu yok, limanı yok.
● Tarımsal Üretim Planı, Hayvancılıkta Üretim Planlaması nedir, nasıl yapılır bilen yok.
● Sizlerin cebinden çıkan paralar ile yapılan, milyar dolar değerindeki EXPO alanı çürümeye devam ediyor.
● Enerji, akaryakıt, gıda, sağlık, eğitim giderleri hemen her gün, fahiş oranlarda artmaya devam ediyor.
● Enflasyon düşecek masalı, artık tat vermiyor. Listeyi sayfalarca uzatabilirim. Dünya şehri yakıştırmaları yaptığımız Antalya’nın çözülmesi gereken o kadar çok sorunu var ki saymakla bitmez.
Biz vatandaş olarak üzerimize düşeni yaptık. Tüm bu sorunların üstesinden geleceğine inanıp halktan yetki isteyenlere, istediklerini verdik. Şimdi isteme sırası bende, bizde. Siz nasıl seçim döneminde kapı kapı dolaşıp oy istediyseniz, bende-bizde sizlerden söz verdiğiniz hizmetleri, hiçbir bahanenin ardına saklanmadan, yerine getirmenizi istiyoruz. ‘Seçim bitti ortaklık bitti’diyenlerdenseniz kapınıza dayanırım, bilesiniz. TAM DA BU NOKTADA Seçim öncesinde özellikle Döşemealtı’ndan, belediye hizmetlerinin yetersizliği, eski Başkan Turgay Genç’in boş vermişliği ve ilçenin içler acısı hali ile ilgili çok sayıda şikayet geliyordu. Bu şikayetler CHP Genel Merkezine kadar ulaşmış olacak ki Turgay Genç aday gösterilmedi. CHP yönetiminde iken şehirleşme alanında gerileme dönemine giren Döşemealtı, beklenenin tersini yaptı ve yine CHP’li bir adayı göreve getirdi. Seçim sonuçları ilçe halkının CHP’ye son bir şans verdiğinin açık göstergesi bence. CHP, kazandığı her seçim bölgesinin neredeyse tamamında ezici üstünlükler sağlarken Döşemealtı’nda sadece 96 oy farkla seçimi kazanabildi. Tabi bu sonuçta CHP ya da AK Parti politikalarından ziyade, Turgay Genç’in Döşemealtı’nı bir enkaza çevirmesinin rolü oldukça büyük. İşte tam da bu noktada yeni Başkan Menderes Dal’a sormak istiyorum. Halefi olduğu Turgay Genç’in yarattığı bu enkazı nasıl kaldıracak? Bu enkazdan nasıl modern, yaşanılası, sorunsuz bir kent yaratacak. Hadi bunları geçtim, ilçe halkından gelen en büyük şikayet yolsuzluk. İlçe de yol yok yol. Turgay Genç’in 10 yıllık başkanlığı döneminde 10 metre yol yapmadığı, yolsuzluğa büyük katkı sağladığı belirtiliyor. Döşemealtı’nın yıllardır biriken onca sorununun üstüne bir de kendisinin seçim vaatleri de eklenince, Menderes Dal’ın milyon hatta milyarlarca liralık kaynak bulması ya da yaratması gerekiyor. Planları neler, bu kaynak nasıl yaratılacak, Döşemealtı’nın makus talihi nasıl olacak da dönecek? Ben elçiyim Sayın Başkan. Cevabınızı bende, ilçe halkı da merakla ve sabırsızlıkla bekliyor.
OKUYUCULARDAN RİCAMDIR
Yazımlarımdan anlamışsınızdır, yerel yönetimler başta olmak üzere, bu şehrin bugününe ve yarına yön verecek kurum ve kişiler hep radarımda olmuştur. Yanlış anlaşılmak istemem, benim derdim kişi ve kurumlar değil, Antalya. Kızına Lara ismini koyacak kadar Antalya’ya aşık bir kadın olarak, Antalya’mın iyi, güzel ve güçlü olmasını istiyorum. O yüzden radarlarım hep açık. Yukarıda bazılarını yazdım, okudunuz. Bu şehrin çok fazla çözülmesi gereken sorunu var. Bu hafta çerçeveyi biraz daraltıp Döşemealtı’na odaklandım, çünkü o bölgeden gerçekten çok fazla şikayet alıyorum. Önümüzdeki haftalarda 5 merkez ilçemizin, vatandaş şikayetlerine ve çözüm bekleyen sorunlarına odaklanmaya devam edeceğim. Göremediğim, duymadığım, bilmediğim şeyler illaki vardır. Katkı sağlamak, şikayetlerinizi iletmek, ilçenize mahallenize katkı sağlamak istiyorsanız lütfen bana iletin. Kişisel bilgilerinizin aramızda bir sır olarak kalacağından emin olabilirsiniz.
Mail adresim [email protected]
Çağrım sadece hemşerilerimize değil, en çok Belediye Başkanlarımıza. Dile getirilen şikayetlere, beklentilere cevap vermek isterseniz seve seve aracı olur, söylemek istediklerinizi harfi harfine kamuoyu ile buluştururum. Çünkü amacımız bağcı dövmek değil, üzüm yemek.
Yorumlar
Kalan Karakter: