Yıllar önce geldiğimde sevdim bu kenti, aramızdaki bağ her geçen gün sağlamlaştı.
Sevdalısı oldum, yeşiline, mavisine, denizine…
Bir bakmışım Antalyalıyım diyenden, daha Antalyalı oluvermişim…
Eksiklerine kederlenip, bolluğuna sevinmişim…
Dostlar edinmişim Antalyalının havası gibi sıcacık…
Düşmanlarım da oldu, sert Akdeniz dalgaları gibi…
Kök saldıkça bağlanmış, bağlandıkça kök salmışım…
Tek takımı tutar olmuşum, Antalyaspor adını Antalya sevdasıyla yaşatarak, tek derdim turizm olmuş.
Bu kentle öğrenmişim ait olmayı, bu kentle büyümüşüm…
Antalya’dan kazanmış, Antalya’ya kazandırmanın gururunu yaşamışım.
Kızmışım kentine sahip çıkmayanlara, öfkelenmişim kentine yanlış yapanlara…
Kimine tehlike, kimine dost olurken yıllar yıllar geçmiş…
Küçük kent olmuş, metropol…
Tanıtımı eksik, tarihi ve turistik yerleri sahipsiz, Antalyalıyım diyen sessiz…
Başka başka yerlerden gelenler köşe başlarını tutmuş…
Antalya’dan alacağını alan terk edip gitti, kentimizden…
Koltuk sevdalıları, çıkarları adına pazarlık konusu yaptılar Antalya'mızı…
Hep konuşuldu, hep tartışıldı ama, Antalya'ma katkı sağlamak yerine, hep bir katkı almak adına yıprattılar.
Adına siyaset dediler, ticaret dediler…
Herkes 3 maymunu oynarcasına duymadı, görmedi, bilmedi…
Hala dimdik ayakta Antalya'm, ona gönül verenlere vefa borcunu ödercesine…
Geriye kalan eski Antalya anıları var şimdi bizde…
Geleceği aydınlatan…
Yorumlar
Kalan Karakter: