CHP Antalya’da ilk kez böylesine büyük bir zafere imza attı. Antalya Büyükşehir Belediyesi ile birlikte 16 ilçede CHP’li adaylar ipi göğüsledi. Bu, bence CHP’nin bile hayal etmediği kadar büyük bir başarı.
AK Parti sadece ve sadece iki belediye alabildi. Bunlardan biri Gündoğmuş, diğeri ise İbradı. İktidar partisinin kazandığı belediyelere ve bu iki seçim bölgesindeki toplam seçmen sayısına bakınca, Demokrat Parti’nin Kumluca’da elde ettiği seçim zaferi, AK Parti’nin kat be kat fazlasına tekabül ediyor. Gündoğmuş ve İbradı’daki toplam seçmen sayısı 10.401. Kumluca’daki kayıtlı seçmen sayısı ise 56.174. Bu açıdan bakınca AK Parti, Demokrat Parti’nin bile arkasında kalmış sayılır.
Bu matematiğe göre Antalya, AK Parti’yi resmen kapı dışarı etti.
Ne oldu, nasıl oldu..? Önce CHP’yi ve adaylarını, yani kazanan tarafı masaya yatıralım.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve PM’nin, Antalya’da elde edilen başarıya çok bir katkısı olduğu söylenemez. Hatta Büyükşehir’de köstek bile oldular diyebiliriz. Mevcut Başkan Muhittin Böcek’i aday göstermek için son saniyeye kadar beklemeleri, Böcek’in hem zaman hem de itibar kaybetmesine neden oldu. Böcek, başkan olmasına rağmen, en yakın rakibi Hakan Tütüncü’den sonra seçim çalışmalarına başlamak zorunda kaldı. CHP Genel Merkezi’nin kararsızlığı Hakan Tütüncü’nün ekmeğine yağ sürdü.
Pandemi, yangın, deprem, savaş, göç ve ekonomik krizi iliklerine kadar hisseden Antalya’yı, bu zorlu süreçten sağ salim çıkarmayı başardı Böcek. Yerinde alınan kararlar ve sağlam bir otorite ile krizleri en iyi şekilde yönetti. Covid nedeniyle 64 gün yoğun bakımda kalan Böcek, Azrail’le giriştiğini mücadelenin ilk raundunu kazanmayı başardı.
Seçim sathı mahallinde rakibi Hakan Tütüncü’nün yanı sıra, AK Parti hükümetinin sınırsız imkanlarının yanısıra bir Kültür ve Turizm Bakanına karşı mücadele verdi. Hükümetin sorumluluğunda olan fakat Böcek’i yıpratmak için rafa kaldırılan projelerin Antalya’da neden olduğu olumsuzluklar ile de savaştı. Başta trafik olmak üzere, AK Parti hükümetinin yapmadığı tüm yatırımların günah keçisi ilan edilse de 31 Mart’tan alnının akıyla çıkmayı bildi ve bir kez daha rüştünü ispat etti. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini üst üste iki kez kazanan ilk başkan unvanını da alıp tarihe geçti.
Kim ne derse desin, CHP’nin Antalya’da elde ettiği tarihi başarıda aslan payı Muhittin Böcek’e aittir.
Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Büyükşehir Belediye Başkanı olma hevesiyle çıktığı yolda, kişisel hırslarını bir kenara bırakıp CHP’nin başarısı için var gücüyle çalışıp, hem Muratpaşa’da hem de Büyükşehir’deki zaferin ana aktörlerinden biri oldu. CHP’nin başarısına hatırı sayılır ölçüde katkı sağladı.
Neredeyse imkansızı başaran Mesut Kocagöz, Kepez’de olmaz denileni oldurdu. 6 puan gibi büyük bir fark ile AK Parti’nin Kepez’deki hükmüne son verdi. Kepez’in CHP’ye geçmesi, Büyükşehir’de elde edilen başarı kadar büyük ve önemli, zira AK Parti’nin oy deposu gibi görünen Kepez’in CHP tarafından alınması, psikolojik üstünlüğü de beraberinde getirdi.
Kocagöz ile birlikte Aksu’da İsa Yıldırım’ın, Döşemealtı’nda da Menderes Dal’ın kazanması ile CHP ilk kez, hem Büyükşehir’i hem de 5 merkez ilçeyi almış oldu. İsa Yıldırım Aksu’da güle oynaya seçimi kazansa da Menderes Dal Döşemealtı’nda ecel terleri döktü. Oy sayımı esnasında bir AKP’ye bir CHP’ye giden Döşemealtı’nda zafer, 97 oy farkla Menderes Dal’ın oldu.
Seçimin en çok tartışılan ve bu yüzden de en fazla yıpranan isimlerinden biri olan Cem Kotan, Konyaaltı’na Belediye Başkanı olsa da bu galibiyette kendisinin hiçbir payı yok diyebiliriz. Çünkü 2019’da yüzde 66,85 gibi rekor bir oy ile göreve gelen Semih Esen’in ardından, yüzde 53,64 gibi bir oy olması, Kotan’ın rüştünü ispat etmek için çok ama çok çalışması gerektiğinin kanıtı. CHP’nin Konyaaltı’nda yüzde 13 oranında oy kaybetmesine neden olan Genel Merkez ve PM’nin de şapkasına önüne koyup radikal karar alması gerekiyor. Gelecek seçimlerde de tabanın talebini kulak ardı edip ısmarlama adaylar ile yola devam etmenin, oldukça vahim sonuçlara gebe olduğunu idrak etmeli.
Akseki’de İlkay Akça, son dakikaya kadar büyük bir mücadele sergiledi ve adeta burun farkıyla seçimden zaferle çıktı. 18 oy fark ile seçimi kazanan Akça’nın tam anlamıyla bir seçim zaferi yaşaması için bu 5 yılı çok iyi değerlendirmesi ve kıl payı kazandığı seçimi daha büyük farkla alması, rüştünü ispatlaması için bir zaruret.
Aynı durum Korkuteli için de geçerli diyebiliriz. Eş durumundan seçimlere girmek durumunda kalan Saniye Caran, yıllardın MHP’nin hüküm sürdüğü Korkuteli’nde 915 farkla kazandı. Sanayie Caran ve eşinin önünde herkesten fazla koşmasını ve çalışmasını gerektiren bir 5 yıl var.
AK Parti’nin kalesi gibi görülen bir diğer ilçe olan Serik’te büyük bir fark ile seçimi kazanan Kadir Kumbul da CHP’nin başarısındaki önemli köşe taşlarından biri. Son dakikaya kadar çekişmenin devam ettiği Manavgat’ta ipi göğüsleyen aday Niyazi Nefi Kara’yı da çok çalışmasını gerektiren bir 5 yıl bekliyor. Zira Manavgat’ta Şükrü Sözen gibi oldukça başarılı bir isim ile halef-selef olmanın sandığa çok daha farklı yansıması gerekiyorken, Kara’nın aldığı oy makamdan ziyade sahada zaman geçirmesi gerektiğine işaret ediyor.
MHP’nin sarsılmaz kalesi Alanya, 31 Mart Yerel Seçimlerinin bir diğer büyük sürprizi. MHP’nin neredeyse çarpı iki oy oranı ile büyük bir hezimete uğramış olması, genel başkan ve politikalarının yerelde karşılık bulmadığının en büyük göstergelerinden biri olsa gerek. MHP sadece Alanya’da değil, tüm Türkiye’de yok hükmüne geriledi ise Devlet Bahçeli’nin emeklilik planlarını gözden geçirmesi, milletçi hareket için oldukça faydalı olacağa benziyor.
Kemer, Kaş, Elmalı ve Demre’de de tüm yurtta olduğu gibi CHP rüzgarı bir hayli sert esti ve diğer partileri oyun dışı bıraktı. Necati Topaloğlu, Erol Demirhan, Fahri Duran ve CHP saflarına katılan mevcut başkan Halil Öztürk, bu 4 ilçeye CHP bayrağını dikti.
Büyükşehir ile birlikte Antalya’daki 20 belediyenin 17’sini kazanmayı başaran CHP, 31 Mart Yerel Seçimlerinden istediğini ziyadesiyle aldı.
Şimdi alma sırası Antalya’da, Antalyalılarda.
Çünkü Antalya, CHP’li adayların arkasında dimdik durdu ve CHP’yi belki de tekrarı yaşanmayacak bir zafer ile taçlandırdı.
CHP’nin artık şikayet etme, bahane üretme gibi lüksleri yok. “Erdoğan imzalamıyor, AK Parti engelliyor, hükümetten kaynak gelmiyor” gibi acizlik belirten tek bir cümleye dahi tahammülümüz yok.
Engelleniyorsan, engelleri aşmayı bil.
Kaynak gelmiyorsa, yeni kaynaklar yarat.
İmzalamıyorsa, kapısına dayan imzalat.
Tıpkı seçmen gibi sende halkının arkasında dimdik dur.
Yorumlar
Kalan Karakter: