NATO’nun olmazsa olmaz partneri Türkiye’dir.
Amerika ve AB ülkeleri demeçlerinde olmazsa olmaz ülke olduğumuzu belirtirler. 
Şöyle düşünelim özel mülk muhtelif bir bahçeli eviniz var ve korumak için en pratik ve ucuz yöntem olarak girişe ‘dikkat kameralarla izleniyorsunuz’ tabelasını koymayı seçeriz. Maliyeti sadece tabeladır.
Biz de NATO'nun adeta koruma tabelasıyız.
Artık bu kapının önünde tabela olmaktan kendimizi sıyırıp, stratejik konumumuzun etkinliğini faaliyete geçirmeliyiz.
Bu AB'nin önümüze attığı kurallar silsilesini yerine getirme gayretinden vazgeçme olabilir. Yakın coğrafyada bulunan komşularımızla ekonomik ve siyasi birliktelik olabilir…

Şangay beşlisi olabilir…

Devlette küslük olmaz diplomasi ve ülke menfaatleri gereği birliktelikler sağlayabiliriz.
Putin, en az bizim olduğu kadar kendi ülke menfaatleri gereği arayı düzeltmesi gerektiğinin farkında olan bir lider...
Enerji ve Akkuyu nükleer santral anlaşmalarının ötesinde bizden yaklaşık 29 milyar dolar gelir elde ediyor.
Vatandaşına ucuz sebze ve meyve teminini yapıyor.
Biz ne alıyoruz? Yaklaşık 10 milyar dolar…

Son 2 senedir aldığımız turizm geliri ise, nerede ise yüzde 40 kayıpla devam ediyor. Kendi vatandaşının parasının Türkiye’de harcanması yerine tarihinde ilk kez sahil kenti Soçi rekor Rus ağırladı.
Şu anda her şey yolunda gitse; 1 Eylül’de Rusya’da okullar açılıyor. Neticede her ülke kendi çıkarları neticesinde diploması yolu ile ilişkilerini yönlendiriyor.
Bu halde bizim de her hareketimizin ince elenip, sık dokunup pratikte ülke çıkarlarımızın gereği olan tavrı göstermeliyiz.