Sosyal medyada görmüşsünüzdür. Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Abdulkadir Özcan’ın THY uçağındaki o rezil halleri, her yönüyle bir Türkiye gerçeğidir. Cebinde üç kuruş fazlası olan hemen herkesin her fırsatta sarf ettiği o malum ‘sen benim kim olduğumu biliyor musun’ cümlesinin, Türkçe dışında herhangi bir dilde karşılığı yoktur diye düşünüyorum.

Gerçi Abdulkadir Özcan’da ne üç beş kuruşu fazlası, istese Türkiye’yi satın alacak kadar milyar milyar dolarları varmış. Hal böyle olunca da her türlü edepsizlik, terbiyesizlik, şımarıklık, kibir ve ego kendisine müstahak oluyor. Yine sosyal medyada geniş bir kitle Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e çağrıda bulundu bu itiraf sonrası. ‘Madem Türkiye’yi satın alacak milyar dolarları var, bak bakalım ne kadar vergi vermiş’ diye Şimşek’i göreve davet edenler oldu.

Bende istemedim, iç geçirmedim değil, Sayın Şimşek’ten bu tür bir talepte bulunmayı. Ama havanda su dövmeye gerek yok. Bu ülke fakirden alıp zenginlere verenlerin kahraman ilan edildiği bir ülke, dolayısıyla Mehmet Şimşek’ten bir Robin Hood çıkmayacağı hepimizin malumu.

Bu toprakların önemli kültürel varlıklarından bir tanesidir ‘sen benim kim olduğumu biliyor musun’ kibri.

Petlas şirketi özür dileyip, milyar dolarlık abiyi yönetimden çıkardıklarını ilan etti. Tabi bunu ayıp ettikleri için değil, olası bir boykota maruz kalmamak için yaptılar. Yoksa o milyar dolarlık abinin böyle bir kibre sahip olduğunu bilmiyor olamazlar. Ha oldu ki bu olay kayda alınıp kamuya mal olmasaydı, Petlas böyle bir kararı zaten almayacak, milyar dolarlık abi hayatına kaldığı yerden devam edecekti.

Petlas ile Güç Sende.

Petlas’ın internet sitesine girdiğinizde sizi ilk olarak markanın bu sloganı karşılıyor. O kadar manidar bir slogan ki ya Abdulkadir Özcan bulmuş ya da Abdulkadir Özcan sloganı oldukça içselleştirmiş

Türkiye’nin her yerinde, günde bilmem kaç bin kez yaşanan, bu coğrafya için oldukça sıradan bir olayı neden bu kadar uzattım onu da anlatıp noktalayayım.

Uçakta çıkardığı rezalet nedeniyle kabin görevlisi arkadaşlar, uçuş güvenliğini sağlamak için Abdulkadir Özcan’ı kelepçelemişler ve sonrada polise teslim etmişler. Olay uçakta yaşanmamış olsaydı, bırakın kelepçelemeyi Abdulkadir Özcan mağdur bile ilan edilebilirdi. Çünkü bu ülkeyi satın alabilecek kadar çok doları olduğunu iddia eden birinden bahsediyoruz.

Rıza Zarrab’a aynısını yapmadık mı? Suç dosyası bir hayli kabarık olmasına rağmen, Bakan’a saat taktı, bürokratları rüşvete boğdu diye başarı plaketi takdim etmiştik hatırlayın.

Bu ülkede yabancı uyruklu gerçek kişilere 400 bin ABD doları ve üzeri değerde gayrimenkul satın almaları halinde istisnai prosedürler yoluyla Türk vatandaşlığı veriliyor. 400 bin dolar verip hem ev hem de vatandaşlığını satın aldığınız bir ülkede, her ne yapmış olursa olsun istese bu ülkeyi satın alabileceğini iddia eden birine kelepçe takılması affedilir, yenilir yutulur bir şey değildir.

Bakın asıl dikkat edilmesi ve hassasiyet gösterilmesi gereken nokta da burasıdır. Adam, yanındaki yolcu hal ve hareketlerinden rahatsız oldu diye uçağı birbirine katıp ‘sen benim kim olduğumu biliyor musun’ diye böğürmeye başlamış. Düşünün ki kendisini kelepçeleyen birine neler yapmaz. Türk Hava Yolları Yönetiminde azıcık insanlık var ise başta Abdulkadir Özcan’ı kelepçeleyen olmak üzere bu olaya müdahale etmek zorunda kalan herkesi, bu densizin şerrinden korumalıdır.

Bu kibir ve hayasızlık boş durmayacak, olayın üzeri biraz soğuduğunda kendisine müdahale eden garibanları da ezmek isteyecektir. İşte o vakit başta THY olmak üzere herkes ‘sen benim kim olduğumu biliyor musun’ diye böbürlenen bu zatı muhtereme ‘senden hiçbir b*k olmaz’ demelidir.

Antalya’da da benzer olaylara çok kez şahit olduk, ne yazık ki olmaya da devam ediyoruz. Defalarca söyledim, bir kez daha tekrar etmiş olayım bu vesile ile;

Korkunç bir hızla zenginleşiyorlar ve tek suç aletleri de PARA…

Eğer bu dediğim gerçekleşir ve kimse gıkını çıkarmazsa, Petlas sloganında küçük bir değişiklik yapıp haklı gururunun tadını çıkarmalıdır.

Dolar ile Güç Bende.