Siyaseti sevmediğinizi biliyorum.
Ama, güncel gelişmeler hem yakıcı hem de birçok soruyu beraberinde taşıyor. Muhittin Başkan, görevine başladı ve hemen çok önemli kararlar aldı. Sizin, bu kararları daha önceden kestirdiğinizi,benimle paylaştığınızı biliyorum.Yazışmalarımız ortada …Kayıtlarımızda da var (sizin izninizle kayıt etmiştik)… Şimdi yaşanılan ve herkesin üzerinde konuşup fikir ürettiği durum nedir?
Neler oluyor?
Bu gelişmeler nereye varır? Başkan’ın kararlarını nasıl yorumlarsınız?
X- “Sevmemek” lafı biraz hafif kalıyor tabii. Ama, daha keskin bir tanım yaptığım her olayda, aptalların düşmanlığını da üzerime çektim. Hem, “bilmezler” ve hem de “bilmediklerini bilmezler”…
AYLA ÇEKİÇ: Kim onlar?
X-Her yerdeler… (gülüşmeler)
AYLA ÇEKİÇ: Muhittin Başkan’ın tarafında olanlar hakkında konuşursak?
X-Muhittin hastalandığında , “yerine” başkan arayanlar, bunun için “kulis” yapanlar kimler? Bu, yapıldı mı, yapılmadı mı? “Yapılmadıysa” televizyonlardan, yazılı basından ad verilerek sorular sorulduğunda, bu kişiler çıkıp da, “böyle bir girişimimiz olmadı” dediler mi? Ne yaptılar? Başlarını kuma gömdüler, değil mi? Sustular! Peki be adam, göğüsleyip açıklayamayacağın girişimlere, boyunu aşan saray oyunlarına niye teşebbüs ediyorsun?
AYLA ÇEKİÇ: Bu oyunların, şimdiki duruma nasıl etkileri olmuştur?
X- Size yapsalar bunu, nasıl bir tepkiniz olurdu? Hepimizin tepkisi aynı olur. Vefasızlığı kim görmezden gelebilir ki?
AYLA ÇEKİÇ: Sayın Başkan’ın kararlarını bu duruma tepki olarak mı açıklıyorsunuz?
X- Tepkisini haklı bulduğumu ifade ediyorum. Ama, bu tepkilerinin kendisini sürükleyebileceği noktaya itirazım olacak… Nedenlerini açıklarım. Ancak, sayın Başkanı insani olarak ve haklı biçimde sürüklendiği noktadan doğru rotaya, parti çizgisine oturtmak için, bu gelişmeler sırasında, etik dışı tavır alanlar, sırtlan kapkaçlığına sıvananlar, bir öz eleştiri yapmalı ve bunu partisinin yönetimi de desteklemeli… Sen, adamın hastalığında sağlığı için duacı olmak yerine, pay kapma, koltuğa adam yerleştirme kulislerine gir, insanın erdemine aykırı vefasızlık göster, sonra da, ölecek diye hesap yaptığın kişi görevinin başına dönüp de senin “hesaplarına” karşı kararlar aldığında, şikayet et, efelen… Hadi oradan!
AYLA ÇEKİÇ: Kimleri kast ediyorsunuz?
X- Hay Allah… Soru mu bu? Yaşananlar, yazılı-çizili ortada değil mi? Başkan hastalandığında partisinin yöneticileri tarafından ortaya konulan tutum ve davranışları mı söyleyeyim size? Bilinmiyor mu?
AYLA ÇEKİÇ: Biliyoruz ve arşivlerde kayıtlı. Tamam da, başkan’ın kararlarını haklı çıkarır mı bu?
X- Parti,”bu konudaki tutumumuz doğru değildi,sen bizim evladımızsın” derse…,gönül alır belki. Almalı da… Ama, “yaptıklarınız” ortada iken, vefasızlığın ağır yükünü özel bir hastalığın pençesinde yaşayan birinin, kararlarını tartışacak yüzünüz, dayanabileceğiniz bir ahlak normu yok…Önce, vefasızlığınızın utancını göğüslemeyi bilin, gönül alın!..Bu nobran tavırlarını terk etmedikçe büyüyemeyecek bu parti!..
AYLA ÇEKİÇ: Siz, Muhittin Başkan’ın hastalığı sırasında parti örgütünün Başkan yerine yeni bir başkan seçmek için yaptığı girişimleri ayıpladınız ve doğru olanın Başkan’ın sağlığının seyrini izleyerek görevine dönmesi için dua etmek olduğunu söylediniz. Başkanın hastalığı sırasında yerine başkan seçtirme kulisleri basına da yansıdı. Başkan iyileşip görevine başladığında almış olduğu kararları, en çok eleştirenlerin, başkanın hastalığında yerine başkan bulmak için kulis yapanlar olduğunu görüyoruz. Bu konuda ne dersiniz?
X- İsimler, sıcak siyasetin işi. Ben, analiz yaparım. İyi insanları da kırmak, üzmek istemem. Doğru olmadı derim sadece. Tıpkı, konuşmamızın seyrine göre biraz sonra size ifade edeceğim şeyler gibi.
AYLA ÇEKİÇ: Nasıl yani?
X- Sayın Çekiç, telefon açtınız ve söyleşi yapıyoruz. Telefonda, kendiliğinden söylediklerim, umarım yanlış anlaşılmaz, amacımdan sapmaz! Sizden bahsetmiyorum, bunu söylememe gerek yok zaten. Açıklanmaya muhtaç şeyler söyleyebilirim, onlardan bahsediyorum. Yoksa, siz konuşmamızı deşifre ediyor ve yayımlanmadan önce bana yolluyorsunuz. Bahsettiğim, içerik!
AYLA ÇEKİÇ: Yayımladığım söyleşilerimizde söylemediğiniz bir şey var mı?
X-Hayır, yok!
AYLA ÇEKİÇ: O halde?
X- O halde, sözünü ettiğim siz değilsiniz!
AYLA ÇEKİÇ: Bu konuda en son neyi söylemek istersiniz?
X- Son sözlerim, açıklama gerektirecektir. Talep olursa yazarım. Maddeler halinde ifade edeyim;
1-Sayın Başkan, Muhittin kardeşim, parti örgütün sana “vefasızlık” yaptı , tepkilerinde haklısın!
2-Kardeşim, partine “SIRT ÇEVİRME”!
3-Seni, bir “tuzak”ın içine çekiyorlar, seni bu tuzaktan koruyup arka çıkacak olan PARTİ’ndir… (eksikleri,yanlışları olsa da)…Sakın “stratejik” bir hata yapma! “Bilerek” konuşuyorum… Partinin çizgisinde DUR!
AYLA ÇEKİÇ: Açıklayın söylediklerinizi.
X-Zaman, tek ve kesin açıklayıcı olacaktır…
AYLA ÇEKİÇ: Söyleşiye devam eder miyiz?
X-Aptallık, zorunlu kılıyor!
Yorumlar
Kalan Karakter: