Antalya’nın en önemli tarihi simgelerinden biri olan Saat Kulesi’nin başına gelen, pişmiş tavuğun başına gelmemiştir.
İlk olarak yapının dört bir tarafındaki saatlerin 1985 yılında çalındığı, yani orijinal olmadığı ortaya çıktı. Hırsızlar yerine plastik saat takmış, yıllarca tek bir Allah’ın kulu fark etmemiş bunu iyi mi? Saatleri çalmakla kalmamış adi hırsızlar, bu saatleri tutturmak için kullandıkları demir çerçevelerle tarihi taşların çatlamasına neden oldukları anlaşıldı.
Sonra, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından Saat Kulesi’nin tepesine 1930’lı yıllarda fırtınadan dolayı yıkıldığı düşünülen kurşun kubbenin konulmasına karar verildi. 4 metre eninde, 4 buçuk ton ağırlığında kurşun kubbe, yapılan yanlış hesaplar nedeniyle Saat Kulesi’nin çökmesine neden olacaktı ki dönemin Antalya Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı Taşınmaz Kültür Varlıkları Birimi Sorumlusu Cemil Karabayram’ın dikkati ile bu felaket önlendi.
Saat Kulesi’ni peş peşe yapılan hatalar nedeniyle yok olmaktan kurtarma derdine düşen Antalya Valiliği, Gebze Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden yardım istedi. Akademisyenlerin hazırladığı raporda tarihi Saat Kulesi’nin hemen önünden geçen tramvayın, oluşturduğu titreşim nedeniyle esere zarar verdiği tespit edildi.
Tarihi yapının üzerine dört buçuk tonluk bir kütle yerleştirmekte hiçbir sakınca görülmezken, dört buçuk metre gönderi olan Türk Bayrağı’nın yerine konulması halinde bayrak direğinin tarihi eserdeki derzlere ve taşlara zarar verebileceğini, can ve mal güvenliği açsından tehlike oluşturulacağı yönünde Vakıflar Bölge Müdürlüğünde Şube Müdürü olan Meryem Özeren tespiti ve Antalya Vakıflar Bölge Müdürünün imzası ile Antalya Valiliği ile Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’na bildiriyor aslına olaylar burada başlıyor.1990 yılında beri orda olan bayrağımızı restorasyon projesi hazırlanırken projeye eklemeyen Valinin bayrak asılsın talimatı üzerine ‘Bayrak, derze- taşa zarar’ veriyor yazısı yazan, Şube Müdürü Meryem Özeren, Valinin talimatına uyan Cemil Karabayram’ın yerine geliyor.
Dört buçuk tonluk kubbe esere zarar vermiyor ama dört buçuk metrelik bayrak can ve mal güvenliği için tehlike arz ediyormuş.
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu değil mi?
Allah’tan Antalya Valisi Sayın Hulusi Şahin devreye giriyor ve ‘Herkes haddini bilecek. O bayrak en güzel şekilde orada öncekinde olduğu gibi dalgalanacak’ talimatıyla bayrağımızın tarihi Saat Kulesi’nde dalgalanmasını sağladı.
‘Gönderi diktik ama doğru mu yaptık’ diye Süleyman Demirel Üniversitesi’nden rapor istendi. Akademisyenlerin hazırladığı raporu okudum, onu da yanlış yapmışız. Yapılan hataları madde madde sıralayan akademisyenler raporun sonuna ‘acilen güçlendirilmesi gerek’ notunu düşmüş.
Geçen hafta Hadrian Kapısı’ndaki kuş kakası temizliğinde yapılan yanlışları ve esere verilen zararı yazmıştım.
Hatırlayın, dönemin Antalya Valisi Münir Karaloğlu kentin en önemli simgelerinden biri olan Kesik Minare’ye külah takmıştı. Akademisyenler, tarihçiler, siyasetçiler, şehrin akil isimleri ve Bölgede yaşayan halk alınan bu karara tepki göstermiş ve Kesik Minare’nin, Kesik Minare olarak kalmasını istemişti.
Karaloğlu tüm uyarılara rağmen bildiğini okudu ve Antalya’nın en önemli tarihi yapılarından biri olan Kesik Minare’ye külah taktı ve bu kentten gitti. Bizler onun yetkisi neden olduğu yanlışla bu kentte yaşamaya devam ederken, o önce Diyarbakır’a kayyum olarak atandı, ardından da İçişleri Bakan Yardımcısı olarak Ankara’ya gitti.
Hiçbir başarının cezasız kalmadığı canım ülkemde, şehre ve tarihimize yapılan bu saygısızlığın taltif edilmesine şaşırmamak lazım.
Bu hatalar silsilesi şehrin göbeğinde, gözümüzün önünde, sadece birkaç eserin restorasyonunda meydana geldi. Antalya gibi tarihi varlıkları saymakla bitmeyen bir şehirde diğer eserlerin başına neler geldi, getirildi düşünmek bile istemiyorum.
Hazır başlamışken Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’na da Kesik Minare ya da Saat Kulesi gibi bir restorasyon yapın, kurulun tabelasını Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Korumama Kurulu olarak değiştirin.
İnanın şu ana kadar yaptığınız en doğru restorasyon işine imza atmış olacaksınız.
SAYIN VELİLER, SÖZÜM SİZE
Okullarımızda yaşanan temizlik sorunu ile ilgili Antalya Valisi Hulusi Şahin ve İl Milli Eğitim Müdürümüz Salih Kaygusuz’a birtakım sorular yöneltmiştim. Sayın Kaygusuz’un sorularıma verdiği cevapları virgülüne dokunmadan sizlerle paylaşıyorum.
Unutmadan, kendisiyle yaptığımız telefon görüşmesinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün okulların temizlik giderleri karşılayacak bütçeye sahip olduğunu ve ilk planda okul başına 100 bin TL’lik bir bütçe hazırlandığı bilgisini verdi. Okul müdürlerinin talep etmesi halinde bu 100 bin TL anında okula havale edilecekmiş.
Hal böyle iken sizlerden temizlik parası talep eden okulları ve yöneticilerini İl Milli Eğitim Müdürlüğüne şikâyet edin. Bu benim değil İl Milli Eğitim Müdürümüz Salih Kaygusuz’un ricasıdır. Şu anda 100 adet müfettiş sahada, okulları denetliyor imiş, şikayetinizin karşılık bulmayacağından şüphe etmeyin.
Özellikle de ‘imkân yok, ödenek yok, ilgilenen yok’ şeklinde Devletimizi aciz göstererek sizlerden para toplamaya çalışan okul müdürü ve idarecilerini zaman kaybetmeden Antalya Valiliği’ne ya da İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bildirin. Hiç kimsenin bu vatanı ve bu devleti, üç kuruş rant elde edecek diye aciz duruma düşürmesine müsaade etmeyin.
Gelelim İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Salih Kaygusuz’un açıklamalarına;
-İŞKUR TYP kapsamında Antalya'da 960 yardımcı personel kontenjanı mevcuttur ve bu personelin büyük çoğunluğu bu hafta itibariyle okullarda iş başı yapmıştır. İş Gücü Uyum Programı (İUP) kapsamında ise ilimiz için 3.220 kişilik kontenjan için 1.285 kişi başvurmuş, başvuran 1.285 kişi de görevlerine başlamıştır.
-Temizlik personeli, köy okulları hariç ihtiyaç duyulan okullarda görevlendirilmiştir.
-Temizlik personelinin okullara dağıtılmasında; okulun öğrenci sayısı ile birlikte okulun kat, derslik, tuvalet sayısı gibi fiziki şartları dikkate alınmaktadır.
-Okullarımızda kadrolu yardımcı personel sayısı; 1.327, TYP kapsamında görevli sayısı 960, İUP kapsamında 1.285, okul-aile birliği tarafından çalıştırılan personel sayısı 337 olmak üzere toplam 3.909'dur. Bu personel sayısı mevcut sorunları ortadan kaldırmak için yeterli olmaktadır.
-Okullarımızda şu ana kadar toplanan paralar, okul-aile birlikleri tarafından okul ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanılmaktadır. Okul-aile birliklerinin harcamaları, resmi kurum harcamaları gibi kabul edilmesinden dolayı denetimleri İl Milli Eğitim Müdürlüğünce yapılmaktadır.
Yorumlar
Kalan Karakter: