KALEDER Başkanı Hasan Kilit, Kaleiçi’ni turistlere pazarlayamadıklarını dile getirdi. antalya’nın en güzel yerinin Kaleiçi olduğunu ifade eden Kalekapısı Esnafları Güçlendirme ve Kalkındırma Derneği (KALEDER) Başkanı Hasan Kilit, “antalya’nın, Türkiye’nin hatta dünyanın en güzel yeri Kaleiçi’nden bahsediyoruz. İnanılması mümkün olmayacak derece de güzelliklerle, özelliklerle tarihi eserlerle geçmişiyle harika bir yerden bahsediyoruz. Lakin bu yeri pazarlayıp satamıyoruz. Gelen turiste burayı pazarlayamıyoruz” dedi.
DÜNYADA 3 BİN, TÜRKİYE’DE 400 DOLAR
Turizmin başlı başına bir sektör olduğunu belirten Kilit, her şey dahilin olmaması gerektiğine dikkat çekti. Hasan Kilit, “Buraya gelen turist, etrafı ve civarı görmeli, burayı tanımalı, geçmişini, tarihini ve kültürünü bilmeli. Sonra da çarşıya çıkıp alış verişini yapmalı. Bundan sonra da buradaki esnafa iş düşüyor. Gelen yerli yabancı turist adı altında gelen her kimse bizim misafirimiz, başımızın tacıdır. Bize biraz daha para bırakacak nitelikte turist gelmeli. Turistin aşağı yukarı bir ülkeye bıraktığı para kişi başına en az 3 bin dolar olmalı. Türkiye’ye gelen kişi başı turist 400 dolar bırakıyor. Bu inanılması mümkün olmayacak derece de kötü bir rakam. Bu 400 doların içerisinde oteli, yemesi, içmesi ve gezmesi var. Ülkeye gelen turistin en az 3 bin dolar bırakması lazım, onun için elimizde bulunan bu güzelliği iyi pazarlamamız gerekiyor” diye konuştu. Kaleiçi’nin turizminin gelişmesi için turiste tarihinin satılması gerektiğinin altını çizen KALEDER Başkanı Hasan Kilit, “Burası 3 bin yıllık bir tarih. Burada 5 döneme ait eserler var. Korsanlar, Romalar, Selçuklular, Osmanlılar ve Cumhuriyet dönemine ait eserler. Bunların çok iyi kurgulanıp pazarlanması gerekiyor” şeklinde konuştu.
ORASI KESİK MİNARE ONA GÖRE YAPACAKSIN”
Turizmciler olarak ülkenin çok iyi pazarlanması gerektiğini belirten Kilit, Kesik Minare ile ilgili yapılan restorasyona karşı olmadığını ifade etti. Kilit, “Ben Kesik Minare’nin o şekilde orada durmasını istedim. Biz orayı gelen herkese Kesik Minare olarak tarif ediyoruz. İbadete açılmasını bende istiyorum. 4 yıl önce Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne müracaat ederek şeklinin bozulmadan buranın İslam Eserleri Müzesi ya da Hat Yazısı Müzesi olsun istedik. Hatta burayı gezen turiste burayı gezdiğine dair berat verelim dedik. Ben antalya Valimiz Sayın Münir Karaloğlu’na karşı değilim. Belki onun içinde doğrusu budur. Kesik Minare’ye külah konulması pek çok olumsuzluğu da beraberinde getirecektir. Bir kez esprisi kalmadı, dolayısıyla oraya gelen turiste biz burası aslında Kesik Minare, zamanında yandı da şimdi restorasyon adı altında bu şekle çevirdik mi diyeceğiz? Orası Kesik Minare ona göre yapacaksın. Ben namaza, oruca, ibadete karşı değilim. Gelen turiste resmini gösteriyoruz. Orası böyleydi, restorasyon yapınca böyle oldu diyoruz” dedi.
KALEİÇİ ÖZEL STATÜYE TABİ TUTULMALI
Türkiye’de restorasyonun çok farklı anlaşıldığını söyleyen KALEDER Başkanı Hasan Kilit, “Restorasyonun anlamı bütün milletlerde şudur ki noksan kısmının tamamlanmasıdır. Aslına dokunmadan bırakılması gerekiyor. Bizde öyle yapılmıyor, rölevesini çıkarıyor, planını yapıyor ve yıkıyor. Betondan yapıyor, dış görünüşüyle aynı görüntüyü veriyor. Öyle bir restorasyon yok. Kaleiçi’nin olduğu gibi korunması lazım. Özel bir statüye tabi tutulup korunması gerekiyor. Millet restorasyonu yapılmış binaları ya da eserleri görmeye gelmiyor.
ARAÇ YASAĞI VALİMİZİN BAŞARISI
Kaleiçi’ne araç giriş çıkışının yasaklanmasıyla ilgili olarak Kilit, “Geçen sene yaptığımız toplantı da buraya girecek araç sayısını bin 300 olarak belirlemiştik. Şuan buraya giren çıkan araç sayısı 3 bin 800, 4 bin araç olmuş. Ben burada Sayın Valimiz Münir Karaloğlu’na güveniyorum ki o da emri vermiş durumda. Ağustos ayından başlamak kaydıyla araç giriş sayısını bin 300 ile bin 400 rakamına tekrar düşüreceğiz. Buraya gelen insanlar araçla gezmeye gelmiyor sonuçta. Kaleiçi’ne gelen insanlar burayı yürüyerek gezmeye geliyorlar. Araç yasağını ben Valimiz Münir Karaloğlu’nun büyük başarısı olarak görüyorum. Kendisini kutluyorum” ifadelerini kullandı.
DÜNYADA 3 BİN, TÜRKİYE’DE 400 DOLAR
Turizmin başlı başına bir sektör olduğunu belirten Kilit, her şey dahilin olmaması gerektiğine dikkat çekti. Hasan Kilit, “Buraya gelen turist, etrafı ve civarı görmeli, burayı tanımalı, geçmişini, tarihini ve kültürünü bilmeli. Sonra da çarşıya çıkıp alış verişini yapmalı. Bundan sonra da buradaki esnafa iş düşüyor. Gelen yerli yabancı turist adı altında gelen her kimse bizim misafirimiz, başımızın tacıdır. Bize biraz daha para bırakacak nitelikte turist gelmeli. Turistin aşağı yukarı bir ülkeye bıraktığı para kişi başına en az 3 bin dolar olmalı. Türkiye’ye gelen kişi başı turist 400 dolar bırakıyor. Bu inanılması mümkün olmayacak derece de kötü bir rakam. Bu 400 doların içerisinde oteli, yemesi, içmesi ve gezmesi var. Ülkeye gelen turistin en az 3 bin dolar bırakması lazım, onun için elimizde bulunan bu güzelliği iyi pazarlamamız gerekiyor” diye konuştu. Kaleiçi’nin turizminin gelişmesi için turiste tarihinin satılması gerektiğinin altını çizen KALEDER Başkanı Hasan Kilit, “Burası 3 bin yıllık bir tarih. Burada 5 döneme ait eserler var. Korsanlar, Romalar, Selçuklular, Osmanlılar ve Cumhuriyet dönemine ait eserler. Bunların çok iyi kurgulanıp pazarlanması gerekiyor” şeklinde konuştu.
ORASI KESİK MİNARE ONA GÖRE YAPACAKSIN”
Turizmciler olarak ülkenin çok iyi pazarlanması gerektiğini belirten Kilit, Kesik Minare ile ilgili yapılan restorasyona karşı olmadığını ifade etti. Kilit, “Ben Kesik Minare’nin o şekilde orada durmasını istedim. Biz orayı gelen herkese Kesik Minare olarak tarif ediyoruz. İbadete açılmasını bende istiyorum. 4 yıl önce Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne müracaat ederek şeklinin bozulmadan buranın İslam Eserleri Müzesi ya da Hat Yazısı Müzesi olsun istedik. Hatta burayı gezen turiste burayı gezdiğine dair berat verelim dedik. Ben antalya Valimiz Sayın Münir Karaloğlu’na karşı değilim. Belki onun içinde doğrusu budur. Kesik Minare’ye külah konulması pek çok olumsuzluğu da beraberinde getirecektir. Bir kez esprisi kalmadı, dolayısıyla oraya gelen turiste biz burası aslında Kesik Minare, zamanında yandı da şimdi restorasyon adı altında bu şekle çevirdik mi diyeceğiz? Orası Kesik Minare ona göre yapacaksın. Ben namaza, oruca, ibadete karşı değilim. Gelen turiste resmini gösteriyoruz. Orası böyleydi, restorasyon yapınca böyle oldu diyoruz” dedi.
KALEİÇİ ÖZEL STATÜYE TABİ TUTULMALI
Türkiye’de restorasyonun çok farklı anlaşıldığını söyleyen KALEDER Başkanı Hasan Kilit, “Restorasyonun anlamı bütün milletlerde şudur ki noksan kısmının tamamlanmasıdır. Aslına dokunmadan bırakılması gerekiyor. Bizde öyle yapılmıyor, rölevesini çıkarıyor, planını yapıyor ve yıkıyor. Betondan yapıyor, dış görünüşüyle aynı görüntüyü veriyor. Öyle bir restorasyon yok. Kaleiçi’nin olduğu gibi korunması lazım. Özel bir statüye tabi tutulup korunması gerekiyor. Millet restorasyonu yapılmış binaları ya da eserleri görmeye gelmiyor.
ARAÇ YASAĞI VALİMİZİN BAŞARISI
Kaleiçi’ne araç giriş çıkışının yasaklanmasıyla ilgili olarak Kilit, “Geçen sene yaptığımız toplantı da buraya girecek araç sayısını bin 300 olarak belirlemiştik. Şuan buraya giren çıkan araç sayısı 3 bin 800, 4 bin araç olmuş. Ben burada Sayın Valimiz Münir Karaloğlu’na güveniyorum ki o da emri vermiş durumda. Ağustos ayından başlamak kaydıyla araç giriş sayısını bin 300 ile bin 400 rakamına tekrar düşüreceğiz. Buraya gelen insanlar araçla gezmeye gelmiyor sonuçta. Kaleiçi’ne gelen insanlar burayı yürüyerek gezmeye geliyorlar. Araç yasağını ben Valimiz Münir Karaloğlu’nun büyük başarısı olarak görüyorum. Kendisini kutluyorum” ifadelerini kullandı.