Antalyaspor’un eski yöneticilerinden olan ve aynı zamanda eski başkan Gültekin Gencer’in de ağabeyi Gazanfer Gencer; Ali Şafak Öztürk hakkında Antalyaspor AŞ’yi zarara uğratmaktan dolayı dava açtı. Mahkemeye sunulan dilekçede Ali Şafak Öztürk’ün Antalyaspor başkanlık koltuğuna oturduğu zaman bu görevin sorumluluğunu yerine getirebilecek bir başarısının, yeterli bilgisinin ve tecrübesinin olmadığına dikkat çekildi.
AİLESİNİN EKONOMİK GÜCÜ
Ali Şafak Öztürk için “Kendi şahsi becerisiyle kayda değer bir başarı elde etmekten ziyade, aile şirketlerinin başarıları görülmektedir” denilerek, ailenin ekonomik gücünü arkasına aldığı ve bu rüzgarla da Antalyaspor başkanı olduğu ifade ediliyor. Dilekçede Öztürk’ün yaptığı transferler, kulüp personeline ödenen maaşlar ve primler ile Antalyaspor A.Ş. açısından fayda değil, devasa zararlar oluşturduğu anlatılıyor.
BORÇ CENDERESİNE SOKTU
Dava dilekçesinde Ali Şafak Öztürk’ün Antalyaspor’u borç cenderesine soktuğu ve hareket edemez hale getirildiği anlatılıyor. Öztürk’ün şirketin yönetim kurulu başkanlığına gelmiş olduğu dönemde şirketin mevcut zararının toplam 86.000.000 TL olduğu belirtilirken,
Bugün ise Antalyaspor A.Ş.’nin zararının toplamda 422.000.000 TL olduğu iddia ediliyor.
200 milyon TL kredi, faiz borcunun da 103 milyon TL olduğu vurgulanırken, bunun da gerekçesi Antalyaspor’un yaptığı savurgan harcamalar olduğu açıklanıyor.
FÜTURSUZCA HARCAMALAR
Dava dilekçesinde Antalyaspor’un kendi nakdi kaynağı bulunmamakta ancak ileride elde etmesi muhtemel gelirleri bulunmakta olduğu belirtilirken Ali Şafak Öztürk’ün kendi ailesinin ekonomik gücünü kullanarak, şahsi kefaletler vererek bankalardan Antalyaspor adına büyük miktarlarda krediler çekilmesinin sağlandığına vurgu yapılıyor. Çekilen bu kredilerin borçlusu Antalyaspor olup, parayı öyle ya da böyle ödemek durumunda kalacak olan kuruluş kendi tüzel kişiliğini haiz Antalyaspor A.Ş. olduğu belirtiliyor. Çekilen kredilerin fütursuzca harcandığı, Antalyaspor’un malvarlığı har vurulup harman savrulduğu anlatılıyor.
GELİRLER TEMLİK ALTINA ALINMIŞ
Ayrıca birçok gereksiz menajerlik ücretleri ödendiği, kulübün sözleşmeli futbolcularına, teknik ekibine ve personeline afaki primler dağıtıldığı, gereksiz personel ve hizmet alımı harcamaları yapıldığı, 3. Şahıs kişi ve firmalardan hizmet alımı yapılırken yüksek rakamlarda keyfi ve emsalsiz hizmet alımları gerçekleştirildiği, kaynak olarak kullanılan bu kredilerin teminatı olarak da, şahsi kefaletler yüzünden sorumluluklarının doğmaması için, usulsüz olarak Antalyaspor A.Ş.’nin gelecek dönemlere ilişkin gelirleri bankalara temlik edildiği anlatılıyor.
ÖZTÜRK AİLESİNE BORÇLANDIRILDI
Temliklerin sonucunda kredilerin ödenememesi halinde Ali Şafak Öztürk’ün ve/veya aile şirketlerinin şahsi kefaletleri devreye girecek ve bankaların borçları buradan ödeneceği, sonrasında da Ali Şafak Öztürk ve/veya şirketleri bu kefalet ödemelerini Antalyaspor A.Ş.’ye rücu edebilecekleri anlatılıyor. Bu şekilde de, Antalyaspor A.Ş. bir bakıma Ali Şafak Öztürk’ün insiyatifine bırakılmış olacağı, bu meblağlarda kredi borçlanması yapmak zorunda olmayan kulüp bankalara (kefaletten dolayı da Ali Şafak Öztürk’e) borçlanmış duruma getirilerek, eli kolu bağlandığı ifade ediliyor. Dava dilekçesinde 15 milyar Dolar serveti olduğunu beyan eden bir aile için 400 milyon TL borcun devede kulak kalacağı ve Antalya şehrinin takımının ve değeri olan Antalyaspor’un bu borç sebebiyle kişilerin kontrolüne geçtiği anlatılıyor. Kulübün mali yapısının bozulduğu ve Öztürk ailesine borçlu hale getirildiği ifade ediliyor. Ayrıca “Yüksek maliyetli bu transferlerde sürekli olarak George Gardi isimli İtalyan menajerin yer alması, transferlerin bu kişi üzerinden yürütülmesi de ayrıca dikkatleri çekmektedir” deniliyor.
ZARAR TANZİM EDİLMELİ
Dava dilekçesinde kulübün kendi bünyesindeki sınırlı sayıdaki personeli ile yürüttüğü sosyal medya ve pazarlama işleri için ilave personel alındığı gibi, dışarıdan firmalardan da hizmet alındığı, Genel müdürlük seviyesinde sorunsuzca yürütülen işleyişe rağmen yüksek maaşlarla CEO göreve getirildiği, göreve getirilen genel menajere aldığı maaşın yanı sıra sadece bir sezonda 920.000 TL civarında prim ödemesi yapıldığı iddia ediliyor. Yine bu personelin yakın akrabasının stad müdürü olarak görevlendirildiği ve yüksek maaşlar ödendiği iddiaları söz konusu olduğu, altyapı sorumlusuna çok yüksek miktarlarda maaş ödendiği basında yazıldığı anlatılıyor. Davalının yönetiminde, kulüp içerisinde bir avukat görevlendirilmiş ve kendisine ücret ödeniyorken, ayrıca dışarıdan avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti alınarak ciddi rakamların bu kişilere ödendiği iddia ediliyor. Otel ve konaklama hizmetleri için davalının kendi oteli olan Regnum oteline de 1.5 milyon TL’yi aşkın rakamda bir ücret ödendiği duyumlarının mevcut olduğu anlatılırken, bilirkişi incelemesi neticesinde, şirketin zararına olan ve makul bir spor kulübü yöneticisi tarafından yapılması beklenmeyen bütün bu zararlar tespit edilebilecek olup, ortaya çıkan zararın şirkete tazmin edilmesi gerektiği anlatılıyor.
TEMLİKLERDE USULSÜZLÜK İDDİASI
Antalyaspor’un federasyon gelirlerinin bankalara temlik edilmesi sürecinde de usulsüzlükler yaşandığı iddialarının mevcut olduğunun belirtildiği dilekçede; futbol kulübünün federasyon gelirlerini ne şekilde temlik edebileceği ve henüz doğmamış gelirler üzerinden ne şekilde kredi sağlayabileceğine mevzuatta yer verilmiş durumda olduğu, buna ilişkin usuller Türkiye Futbol Federasyonu’nun Ana Statüsünün 7. Maddesinde belirtiliyor.
TEMLİK YÜZDE 25’İ AŞAMAZ
76. maddenin 4. Fıkrası uyarınca Antalyaspor A.Ş.’nin gelirlerinin temlik ederken o yıla ilişkin genel kurulda onaylanan yıllık bütçe gelir tutarının %25’ini aşmaması gerektiği ancak davalı Ali Şafak Öztürk zamanında bu kurala riayet edilmediği, bilançodaki gelir tutarının çok üzerinde rakamlarda bankalara temli bulunulduğu belirtiliyor. Bu işlemi yaparken de kulüp tarafından Türkiye Futbol Federasyonu’na sunulan belgelerde tahrifat yapılmış olabileceği, gerçeğe aykırı ve yanıltıcı belgeler sunulmuş olabileceği ihtimali akıllara gelmektedir deniliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: